Selam beyler bu başlıkta size kendime ait bir teoriden bahsedicem.
Öncelikle büyüklük küçüklük kavrdıbına bir bakalım. Aslına bakılırsa birseyin buyuk yada kucuk olması gözlemcinin niteliğine baglıdır. Gözlemci gozlenenden büyükse gözlenen kucuk, küçükse gözlenen buyuk olmus olur. Benim teorime gore ise bizler sonsuz sayıda sonsuz olan içiçe geçmiş evrenlerde yaşıyoruz. Mesela evinizde karşınızda duran beyaz duvara bilmem kac milyon kez yaklaşırsak (bunu hayalgucunuze bırakıyorum.)orada bile bizim algılayamadıgımız muhtemel bir hayat olabilir. Simdi siz diyebilirsiniz ben o duvara vurunca o hayatı yok etmiyırmuyum bubkadar basitmi diye. Ancak o kadar büyüklük farkının oldugu bir iliskide zaman katacaktır.siz o duvarı yıksanız bile oradaki hayat tum olaganlıgıyla devam eder ve iste yaptıgınız o yıkım zamanı esitlendiginde oradaki yasam son bulur. Fakat bu cok ama cok uzun bir sure alır .Kendinizi samanyolu galaksisi büyüklüğünde bir canlı gibi dusunun. insanların varlığından haberdar olamazsınız degilmi. iste bu bilimin olası canlılarla iletisim kuramamamızın temel sebebi. Belkide dipdibe yasıyoruz ama birbirimizden habersiziz. Daha soyleyecek cok sey var ama sizi sıkmak istemiyorum. Sizinde görüşlerinizi bekliyorum.