Birlikte yemek yemeye çıkmıştık. Yine akşam üzeri bi yemeğe 40-50 lira bayılmak için. Aslında bizim paramız vardı evet ama bir türlü şu zengin yaşantısına, şekilli yemeklere, değişik soslara bünyem alışmamıştı. Yani kimi kandırıyorum ki, ben sadece benim. Bunu değiştirecek şey küçüklükten gelen alışkanlıklarım. Bunu küçük yaşın o tatlı büyüsü gibi size anlatmayacağım, zaten son dönemlerde bu pek bi popüler "aa biz taso oynardık, sen oynar mıydın?" yok oynamazdım amk. Tabi ki oynardım. Demek istediğim şey salçalı ekmek yiyip, mahallede ekmek yapan teyzelerden gözleme alıp yiyen insana fransız usulü tavuk çok geliyor be.

Yemek zaten o gün okan ve esranın arasında yaşanan bu doğa üstü sevgili muhabbetiydi. Elbette burada bir kazanım vardı ama esranın ne düşündüğünü ve ne istediğini henüz bilmiyoruz. Okan'ın ne istediği çok net. Bu kadın her zaman gözünün önünde olacak ki başkalarını verip vermediğinden emin olsun.