Gelen hüseyin amcaydı. Çocuklar isterseniz bir saat bir şeyler içelim, ne dersiniz dedi. Tamam olur dedik ve okanla ben tam evden çıkarken hakan geldi. Yanında bi hatun vardı. Ceyda rahatsız olmasın diye ona sordum ama yok bir şey olmaz dedi.

Evden çıktık ve hüseyin amcaya geçtik. Hüseyin amca doldurdu rakıları ve konuşmaya başladı.

"Çocuklar, ne zamandır görüşemiyoruz" dedi
"Öyle oldu hüseyin amca" dedim buruk bi sesle.
"Ama ben size dargınım. insan arada sırada yanıma uğrar, halimi hatırımı sorar. Biz böyle mi olduk şimdi?" dedi

Haklıydı. Biraz dertli duruyordu. Her zaman dertli duruyor fakat bu sefer canını bir şeyler daha sıkmış gibiydi. Ben çekinmeden hemen sordum.

"Hüseyin baba ne oldu anlat, kim sıktı canını?" dedim
"Hiç sormayın. Geçen ay bakkala hırsız girdi." dedi
"Nasıl ya, bizim haberimiz niye olmadı" dedi
"Sanırım okanla diğer kızımız evde yoktu, seni de o dönemler hiç görmedim buralarda" dedi.
"Doğrudu hüseyin amca. Ne kadar zararın var" dedim
"Mühim bir şey değil ama sıkıldım ben buralardan. Köyüme, memleketime gideceğim" dedi
"Memlekete gidip ne yapacaksın hüseyin amca, tarlan bağın bahçen var mı?" dedim
"Yok ama dükkanı satıp alırım bir şeyler. iki tane mal aldıktan sonra onlar bana bakar ben onlara bakarım. Sütü eti bir şekilde kazanırım. Bir küçük de bahçem olduktan sonra" dedi

Hüseyin amca kafaya koymuştu. Gidecekti ve muhtemelen o gece son rakı içişimiz olacaktı. Daha sonra planlarını ve hayallerini anlatmaya devam etti.

"Size paranın suyu nereden geliyor diye sormuyorum, siz işinizi bilen adamlarsınız. Yanlışı ve doğruyu; hayatı ve kadınları öğrenmeye, deneyimlemeye devam edeceksiniz elbette" dedi ve öksürdü. Öksürmesi çok uzun sürdü. Bir bardak su doldurdum hemen masadaki sürahiden.

Sonra üçüncü bardaktan sonra biz onun gidin demesini beklemeden vedalaştık. Çok uzun sürmedi üç bardağı içmesi. O yüzden biraz tez davrandığımız için rakı hafiften çarpmış olacak ki yerinde bir kere sallandı ve sandalyeye tutundu. Sonra biz eve geçtik. Kapıyı açtık ve