-
76.
+11O sırada aklıma Ozanlar geldi (Ozan, Aykut, Ertuğrul 3 kişi ıssız bir yerde piknik yapıp kafaların çektik işte. Dönünce de yılanı ezmiştim ama suçum yoktu) Acaba onlar ne haldeydi? Ya onlar da aynı şeyleri yaşıyorlarsa? Hoca "Bu olaya şahitlik edenleri söyle evlat" dedi. Saydım bunları falan sonra merak içinde sorum "Hocam bu arkadaşlara benim yüzümden bir şey gelmez değil mi? Yoksa dayanamam." Hoca "Yılanı ezen sensin, onlar sadece tanıklar. Bu gibi durumlarda sadece birkaç gün rahatsız ederler ancak alacakları kişi onlar değil" diyince hem rahatladım hem de daha fazla tırstım. "Peki hocam şimdi ne yapacağız nasıl def edeceğiz" diye atıldı babam. Hoca "Hooo dur bakalım daha ne istediklerinden bile emin değiliz önce onlarla konuşalım, sonra mahkemede kararı verecek olan onlar" dedi. Hasgibtir çekiyorum içimden yandım diye. Uzun zamandır beklediğim şeyi yaptı hoca, muskaları yazdı. Babama, bana, anneme, eve ve Ozanlara yazdığı muskaları "Hepsini birer tane yakınına ver" dedi Eve olanı soracaktım kı "Onu da kapının girişine as ama mutlaka çıkarma oradan" dedi. Klagib öğütleri bilgileri verdikten sonra toparlanıp kalktık. Babam sen önden git diyince kapının eşiğine kadar gidip durdum. Sanırım para konusunu konuşacaktı ki hoca lafı ağzına tıkıp geri gönderdi. Araba bindiğimde çok daha huzurlu hissediyordum kendimi.
başlık yok! burası bom boş!