-
51.
+24Beyler şukuları ekgib etmeyelim lütfen sadece ilk entryi şukulasanız yeter diğerlerine rez alın zaten yazacağım korkmayın.
Saat 3.30 gibi babam uykuya daldı. Başta uyandırmak istedim ama sabaha kadar uyanık kalamazdı hem hocaya da gidecektik. Ben de ezanı beklemeyi tercih ettim ondan sonra vurur taşşağı yatarım diyordum. Gözüm saatte takılı kaldı, yok gitmiyor amk çizgisi. O an uyuyakaldığımı anladım ama nasıl uyanacağım bilmiyorum. Tokatlamaya başladım kendimi ama faydası olmadı. O sırada babamın yattığı kanepeye baktığımda nefesim kesildi. Ona benzeyen bir yaratık onun sesinde konuşuyordu. "Kız arkadaşına yaptıkların yanına mı kalacak? hala yanına gitmedin değil mi çamurun dölü" Kendimi kaybettim, nefes alamıyordum ve göğsümde tarifsiz bir acı ve ağırlık vardı. "Oğlumu neden öldürdün?" "Valla... " "Sus, inanmadığın yaratıcının adını ağzına alma itaatsiz köpek!"Ağlamaya başladım evet hıçkıra hıçkıra ağladım. "Son kez soruyorum, OĞLUMU NEDEN ÖLDÜRDÜN?!" cevap veremeden uyandım. Babam beni olağan gücüyle sarsıyordu "UYAN, SiNEK UYAN OĞLUM UYAN!!!" kendime geldiğimde gözyaşlarımı sildim. Saat 4'ü biraz geçiyordu. "Baba ben birini öldürdüm galiba" dedim. Durdu, inanmayan gözlerle bana bakıyordu. "Hani geçen ay Ozanlarla piknik yapmaya gitmiştik ya, orada fazla içmiştim. Arabayı kullanırken hafif bir sarsıntı hissettim. Kasistir diye takmadım ama aynadan bakınca yerde kırmızılık gördüm. Evet! öldürdüğüm bir yılandı baba, ama benim suçum yoktu ki, bilerek yapmadım yemin ederim" Babam beni sakinleştirmeye çalıştı. O nöbet tutarken ben de uyumaya çalıştım. Gözlerimi açtığımda sabah olmuş, kahvaltı hazırlanmıştı.
başlık yok! burası bom boş!