Hüseyin amcaya anlattık olanı biteni. Hiç çekinmedik. Acaba ne der, gerizekalı mı bunlar der, salak mısınız mı der diye zerre düşünmeden anlattım bütün hikayeyi. Hüseyin amca sazı eline aldı ve başladı

"Çocuklar, heveslisiniz ve gençsiniz. Anlıyorum. Elbette güzel şeyler yemek ve güzel kadınlarla birlikte olmak istiyorsunuz. Girişimcilik ruhunuzu görüyorum ve taktir ediyorum. ikiniz de yağız delikanlılarsınız. Paranın kıymetini anlamışsınızdır artık. insanlar bazen böyle hata yaparlar. Artık hata yapa yapa, düşe kalka ilerleyeceksiniz. Hiç kimse ilk başlarda doğru yapmaz. Hiç kimsenin oynadığı ilk piyangoya isabet etmez. Siz de zamanla öğreneceksiniz, hayatı ve kadınları tanımayacaksınız.
Peki hiç istediğiniz hayattan sıkılabileceğinizi düşündünüz mü?

okan lafa girdi
"Hüseyin amca iyi hoş diyorsun da, o hayatı görmeden; sıkılıp sıkılmayacağımızı bilemeyiz. Bize gösterecek olan şey dosdoğru fazla paranın varlığı. Ha elbette sıkılırız belki. dedi

"Pekala siz sıkılmak derken ne anlatmak istediğimi anladınız mı?" dedi
"hayır çok anlamadık ama az çok bahsettiğin şeyin genel olarak görüşümüzün durağan hale gelmesi falan herhalde" dedim
"Çocuklar şimdi güzel bir kadınla evlenirsiniz. Güzel yüz 40 gün sizi heyecanlandırır. Benim bahsettiğim şey heyecan. Siz eğer başarılı olsaydınız belki de 2 yıl sonra heyecanınızı yitireceksiniz. Kaybetmenin tuhaf bir erdemi vardır. Eğer hiç kaybetmeden kazanmış olsanız, onun değerini tam olarak anlamazdınız" dedi