...
Kadın sinirle soluyordu. inip kalkan göğüs kafesi her nefesle çekici memelerini gözlerime sokuyordu ama kaşlarını çatmıştı ve nefretini kusmak istiyordu.
Memeler dedim, güzel göğüslerdi hem de ne göğüslerdi! Gözlerimi alamıyordum o dolgun şeylerden. Hayranlıkla bakıyordum kadına. Bu şekilde karşılaşmak ancak tanrının bir cilvesi olabilirdi.
Kadın küçumsedi, acıdı bana, bir tokat attı ve sapık diye bağırdı. Anlayamadım tanrının kutsalına takılı kalmak, benim mi suçumdu? Acaba bunları nasıl taşıyordu? Iki yana sallanmıyorlar mıydı? Zor işti, üzüldüm kadınlara. Dusunmeden edemezdim bunlarını ama hayran olmaktan da kurtulamazdım. Cebimden usulca bir sigara çıkardım. Ona uzattım "Sigara?" Dedim gözlerini devirdi. Kolunu kaldırdı, biliyordum vuracaktı tekrar ve karnıma hafif bir yumruk sallamasına izin verdim. Çünkü hayrandım memelerine, kalçasına ve çatlak kuru dudaklarına.

Arkasını döndü. Ayışığını ardına alıp uzaklaştı. Napıyordum ben? Kaçmasına izin mi verecektim? Hayır! Topuklukları bomboş sokaklarda yankılanırken peşinden koştum. Onu kendime çektim, dudaklarına ölümcül bir öpücük kondurdum. Aramızdaki sadomazo ilişkinin kollarına bıraktım kendimi. Kalplerimize takılmış tel örgülerin içimi parçalamasına izin verdim. Alışmıştı o. Bir tokat daha attı ve beni kiremit çatılı evin pürüzlü duvarlarına yasladı, bir vampir gibi emmeye başladi dudaklarımda toplanan kanı...

Edit: Büyük bir çoğunluğunuz taşşak taşşak şeyler arayacak, ne anlatıyor bu huur çocuğu diyeceksiniz ve gibleyemeceksiniz. Ama ben yine de yazmaya devam edicem. Elimden geldiği kadar edebiyatın anasını gibicem hikaye yazmak neymiş görsünler.

Edit 2: Üslubu biraz değiştirdim.