Sabah oldugunda etrafıma bakınıyordum sanki dün akam birisi beni becerip uyutmuşcasına afalladım. Ağzım leş gibi kokuyordu ve çapaklarımı sildim hemen su içtim. Suyun tadı bir hoş geldi. Su içtiğim bardağı hemen sehpaya bırakırken bir düğün davetiyesi gördüm. Bir hışımla elime kavrayarak.
Ozan ve Selinin Mutlu Gününde Sizde Yanımızda Olun vs vs...
Davetiyede saat, tarih yazmıyordu Allah Allah. Annem mutfaktaydı uyanmış galiba.
Ben:Günaydın Annem nasılsın?
Annem:iyiyim oğluşum sen nasılsın iyi uyudunmu bari?
Ben:Çok iyi çok.
Annem:Hemen elini yüzünü yıka teyzenleri kaldıracam kahvaltı edicez koş.
Ben:Tamam.
Elimi yüzümü yıkamaya gittiğimdde su biraz garipti. Sanki birisi suyla oynamış gibi hem az akıyor hem de baya çok akıyor. Bir şekilde elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynanın karşısına geçip tüm köy kızlarını tavlayabilecek kadar yakışıklılığımı test ediyordum o yana öpücük bu yana öpücük derken askıdaki montlar hareket etti. Arkamı döndüm ve aynadan ses geldiğinin farkına varmıştım. Çok korktum. Ne yapıcam. Montu karıştırdım mont temizdi montta bir delil bulamadım. Aynaya baktıgımda ayna çatlamıştı ve baktığım anda çatladı ses çıktı çaat! Annem koşarak geldi
Annem:Noldu eightteen
Ben:Be.Bee.B.Been şeyy ya ben benim kolum çarptı uyku sersemiydim.
Annem:illa bir takluk çıkarcan dimi!
Ben:Yav tamam anne kızma yanlışlık oldu. Bugün bulurum bi yerden.
Annem bayağı sinirlenmişti.