+16
Dediğim gibi, hırslı bir çocuktum. Biraz çalışıp yapamayacağım şey yoktu benim gözümde, çalıştım fen lisesi kazandım. Yatılı olarak okuyacaktım. Fen lisesi kazananlar diye ilçede isimlerimizi asmışlardı Rüstem'le. Babamın keyfine diyecek yoktu. Rüstem için aynı şeyi söyleyemeyecektim ama.O yıl babasını biri vurdu köyde. Annesi zaten küçük yaşta bırakıp gitmişti. O yaşta öksüz kaldı rüstemceğiz. Öğretmenler hep beraber el tuttu, derslerine yardımcı oldu, pgibolojik destek verdiler fen lisesine yolladılar onu da bir tane. Başka şehirdeydi benim okulum, gittik kaydımızı yaptık. O yaz en büyük ablam evlendi. Babam da artık şehirdeki mahalleden taşınma vakti geldi dedi. Kenarda köşede bir yarı bahçesi bulmuş yine. Arkadaş yine yoktu bana, ama alışmıştım. Oldukça büyüktü bu bahçe. En büyük ablam evli, diğer ikisi üniversteyi bitirmiş kpss çalışıyor bir yandan da ücretli öğretmenlik yapıyorlardı.
Yeni bahçenin tüm yükü babamla bana kaldı. Bahçe altı temizlemek için motor kullanılır, boyumdan büyük motoru sırtlanır, zar zor kolunu zapt edip çalışırdım. Lise 2 ye geçtiğimde derslerim artık kötüye gidiyor, okula uyum sağlamakta zorluk çekiyordum. Yurtta kalırdım, oda arkadaşım trabzlonlu bir çocuktu. Sigara içerdi, bir gün bana da uzattı
çek la bi fırt
yok dedim içmem ben
çek çek bişe olmaz
çektim bi fırt. Başım döndü bir öksürük aldı beni, sanki o zamana kadar yaşadığım doğru bildiğim herşeye ihanet etmiş gibi hissettim, babama , aileme ihanet etmiş gibi hissettim ama yavaş yavaş bir fırt daha aldım. hoşuma gitmişti meret. Çektikçe sanki dertlerden arınacakmışım gibi olurdu. Yaşıtlarıma göre zayıf, kısa boyluydum hala. göğsüme de bir ağrı dururdu bazen, artık şiddetlenirdi ara ara. Kimseye söylemezdim.