+19
Mağraba derlerdi bizm aileye, sebebini bilmezdim, babama hoca derlerdi, onun da sebebini bilmezdim. Sonradan sonradan öğrendim mağraba başkalarının fındık bahçelerinde anlaşmalı çalışan yani anlaşmalı dediysem o başkasına ait bir bahçeyi alıp her türlü hamallığını işçiliğini yapıp fındığın yarısını alan demekmiş. Babama da hoca derlerdi; o da okumuş adammış ama annesi babası harcamış okul hayatını, evde çuval çuval kitapları vardı. Arapça farsça bilir türkçe gibi okur yazardı.
ilk gittiğimiz yarı bahçesini hatırlıyorum 3 yaşlarındaydım, 5 yıl kaldık orada. Okula yazıldığım günü hatırlarım, babam eskiden senede iki kere merkeze indiğinden 6 ay yaş olarak küçük yazdırmış beni. 1 Yıl geç başladım okula ama sağolsun ablamlar evde öğretti okuma yazmayı, hırslı bir çocuktum. Başka çocuklar benimle arkadaş olmak istemezlerdi; burunlarını kıvırıp ,
mağrabanın çocuğu bu bizimle oynamasın derlerdi. Esra diye bir arkadaşım vardı, sadece 1 arkadaş.. Zeki kızdı esra çok severdim lakin ilkokula beraber yazılacaktık ama 1 yıl geç yazıldığım için o 2'ye giderken ben 1'e gidiyor olacaktım.
1. sınıfın 2. haftası, cam kenarına oturmuş etrafı izlerken hocanın tok sesi beni kendime getirdi:
murat, oğlum ne yazıyordu bu fişte?
bilmiyordum ki, hoca fişte ne yazdığını göstermiş, herkese teker teker ne öğrettiğini soruyordu;
kalktım ayağa gittim masanın yanına, başladım okumaya:
m.e.b. 1. sınıflar... fişin kenarındaki küçük yazıları okuyordum.
şaşkınlıkla kalakaldı hoca sen ne okuyorsun diye.
sonradan olayı çaktığı gibi kaptı kolumdan doğruca müdür odasına zütürdü. 4-5 Öğretmen bana bir sürü sorular sordular, yazılar okutup yazdırdılar.1 ay boyunca her gün çizgi roman verdi bana öğretmenim ve 1 ay sonunda 2. sınıftan eğitime devam edecektim, edemedim.