+106
-13
Üst edit. şuku atan ellerinizi yalaruuun
Ben baykuş olmak isterdim. genel kanının aksine bilgeliğin sembolü benim için ise uğurdur. muhakkak yanımda baykuşlu bi şey taşırım yoksa küpem baykuşludur o derece.
nasibi bol, yokluk ve açlık çekmeyen hayvanlardır. hz süleyman'ın kıssasında şöyle geçer. (ki süleyman peygamberin kuşların, canlıların, yeryüzündeki her yaratılanın dilini bildiği konuştuğu rivayet edilir.)
bir peçeli baykuş, süleyman aleyhisselâmın yanına geldi, selâm verdi. hz. süleyman selâmını aldı. sonra aralarında şöyle konuşma geçti:
"ey baykuş, neden topraktan bitenlerden yemezsin?"
"hz. âdem topraktan biten şey sebebiyle cennetten çıkarıldı." dedi.
"niçin su içmezsin?" diye sordu;
"çünkü nûh aleyhisselâmın kavmi suda boğuldu." dedi.
"neden îmar edilmiş mâmur yeri terk edip harabeleri mesken tutarsın.?"
"harabeler hz. allah'ın mirasıdır, ben de hz. allah'ın mîrâsında otururum.
"harabe üstüne konduğunda ne dersin?"
"burada yiyip içerek geçinenler hani nerededir?" derim.
"ya îmar edilmiş yer üzerinden geçsen ne dersin?"
"yazık âdemoğluna ki önünde nice güçlükler varken nasıl rahat uyumaktadır?" derim.
"gündüzleri niçin çıkmazsın?"
"âdemoğlunun kendisine ettiği zulmün çokluğundan…" dedi.
"öterken ne dersin?"
"ey gafil, âhiret yolculuğun için azık hazırla! derim ve 'subhane hâlikun nur" diye zikrederim." dedi.
bunun üzerine hz. süleyman (a.s.) şöyle buyurdu: "kuşlar içinde insanoğluna bu kadar güzel nasihat eden ve bundan daha şefkatli olanı yoktur. cahillerin ondan nefret etmeleri, onu uğursuz saymaları ne acayip şeydir.."