0
Sayfa 21
Bu Kenan için çok güzel bir haberdi. Rakıyı içince Ender amca yumuşar soğuk tavırından eser kalmaz, nasihatin de kralını yapardı. işte tam dinlenecek, konuşulacak bir zamandaydı Ender amca. Kenan fazla bekletmeden masanın bir köşesine oturdu. Elini cebine sokarak bu sabah cipsten çıkardığı beş milyonu babasına göstermeye çalıştı.
“Baba bak bugün cipsten bunu çıkardım” dedi parıldayan gözlerle.
Kenan’ın başını okşayarak sahte gülümsemeler eşliğinde “Aferin benim şanslı oğluma” diyebildi sadece. Oysa Kenan’ın aklında sadece dünkü konunun cevabı vardı…
Korkak tavırlarla “Eee baba dünkü konuyu bugün konuşacaktık” diyebildi sadece.
Oğlunun elindeki kartı alıp, “Bak oğlum, bu küçük kartın mutluluğunu bile ailenden birisiyle paylaşıyorsun gördün mü?”
Kenan üzgün bir şekilde, “Ama baba” diyebildi sadece.
Ender amca “Sus ve beni dinle sadece” dedi. içkiden hafif çakırkeyif olmuş, gözleri kısık ve kendinden emin bakışlarla. Candan teyzeyi boğuk bir sesle bağırarak çağırıp “Hanim bir kadeh daha getir” dedi sert bir şekilde. Kenan sadece şaşırmış, babasının ne yapacağını bekliyordu. Candan teyze ne yapacağını anlamış hafif sinirli bir şekilde elindeki bardağı gösterip “Buyurun bakalım Ender bey” diyip bardağı masanın bir ucuna koyarak odadan uzaklaştı. Ender amca bardağı işaret parmağıyla oğlunun önüne iteleyip “Böyle konuşmam daha iyi olabilir belki” diyerek önce rakıyı sonra da suyu koyup bir süre bekledi.