0
Mahalle aralarında bazı yerlerde, sadece sokak lambası aydınlatıyordu sokağı.
Hava soğuktu. Denizin üşüdüğünü farketmiştim, kollarımla sıktım biraz incecik belinden, “Sokulsana bedenime üşüyosun bak” dedim, iyice sarıldı koydu kafasını omzuma, bıraksam uyuyacak.
Ebubekir sessizdi, susuz kalmış gibiydi. Belki birazda aç.
O sırada kapıya gelmiştik. Elimi cebime attım, anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Ev her zamanki gibi sesizdi. içeriye girdik. Sessizce, “Geçin şöyle mutfağa bakalım. Hem olanları anlatır Ebubekir. Bende size bişeyler ikram ederim” dedim.
Mutfağa girdik yavaşça, fazla ses çıkartmasın diye ışığıda yavaş açtık.
Masaya oturdular. Ebubekir kafasını masaya koydu. Kollarını birleştirdi. Deniz’de Ebubekir’e dokunup, “Ebubekir, ne oldu o evde, ne oldu ?” diye soruyordu.
Bende sürahiyle, sakinleştirici niyetine 3 bardak su doldurdum.
Koydum masaya, dolabın kapağını açtım, dünden kalan pasta vardı. Çıkardım pastayı, kestim 3 dilim koydum tabaklara.
Tabaklarıda masaya koyduktan sonra çektim kendime bi sandalye, aralarına oturdum. Deniz ayağa kalkıp sandalyesini bana yakınlaştırdı, bi elini belime koydu, ardından yanağıma ıslak bi öpücük kondurdu, hiç sesi soluğu çıkmayan Ebubekir’inde omzuna dokunarak “Gelicez üstesinden merak etme Ebu.” dedi. ‘Ebu’ lakabıdır, bazen kullanırız.
Döndüm ebubekire. Ellerini anlına koymuş, dirsekleri masada. Düşünüyor öylece.
Koluna koydum elimi:
– “Anlat kanka, ne oldu ?”
Çekti ellerini alnından. Derin bi nefes alıp konuşmaya hazırlandı, yeni ağlamıştı, sesi titrekti, genizden geliyordu. Ağlamaya hazırdı, en ufak bişeyde ağlayacak gibiydi..
“Kanka bak, ben uyurken birden kapı çat diye kapandı. Yine aynı olay oldu. içeride birileri vardı. Ama göremiyordum. Kanka… (ellerini tekrar anlına koydu. Ağlıyordu yine) bişey boğazımı sıkıyodu kanka.. Sesim çıkmıyoduu. Çıkmıyodu. Çıkmıyodu işte! (elini masaya vurdu. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.) öldürüyolardı beni.. Yapamıyorum artık dayanamıyorum her gece buna. (bağırarak) “Olmuyo !”, Hareket edemiyodum. Nefesini boğazımda hissediyodum. Kalbime batıyodu bişey.. Bu gece çok ileri gittiler… Son anda annem üstümü açmışımdır diye üstümü örtmeye geldiğinde ışığı açtı ve her şey bitti. Nefes nefese kalmıştım, suratım bembeyazdı..
Annem göz yaşları içindeydi. Ben iyiyim anne diyip hırkamı aldığım gibi sokağa attım kendimi, tek çarem seni aradım, eh.. işte burdayım..
Tümünü Göster