Hocam çok güzel anlatmışsın ama bende olayı söyle biliyorum. Bahsetmiş olduğun tehlike durumlarında, mutsuz olduğumuz durumlarda ve mutlu olduğumuz durumlarda zaman algısının kişiye göre farklı olmasının sebebi kişinin bulunduğu zamanı etkileyebildiginden değil beynin içinde bulunduğu duruma göre çalışma hızının değişmesinden kaynaklanır. Örnek olarak; tehlike arz eden durumlarda salgılanan adrenalin hormonu ve diğer birçok hormon sayesinde beynin işlevlerini yerine getirme hızı artar ve kendini içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için çalışma hızının değişmesinden dolayı kişi zamanı farklı olarak algılar. Bu durum aynen rem uykusundaki görülen rüyaların ortalama 7 ila 15 saniye arası olması fakat kişinin bunu rüyanın yaptigi etkiye göre saatler hatta günler olarak algılaması gibidir.
Zamanın, uzayın farklı bölümlerinde yada kişiye etki eden yerçekimsel kuvvetin yoğunluğuna göre veya gitmiş olduğu hıza göre farklı algılanması tamamen gerçek bir durumdur.
Benim bildiğim zaman kavramı ise Seninde bahsetmiş olduğun gibi halihazırda geçmiş, şuan ve gelecek zaten oldu. Biz sadece yüksek bi yerden bırakılmış aşağıya doğru yerçekimi kuvvetiyle hareket eden bir top gibi sadece geçtiğini farkediyoruz. Bahsetmiş olduğum örnekte eğer zamanı manipüle etmek istiyorsak; ya topa etki eden yerçekimi değiştireceğiz, (buda gerçeğe uyarlarsak eğer bir kara deliğin çok yakınına gitmek gibi düşünebiliriz) yada topun hareket ettiği düzlemde ki eğimi değiştireceğiz (buni da sahip olduğumuz hızı ışık hızına yakın bir hıza getirmek gibi düşünülebilir). Tabi bu vermiş olduğum örnekler sadece zamanda ileriye gitmek için geriye gitmek için tahminimce ışık hızını geçmemiz lazım yada uzay zamanı kendi üzerine eğmemiz gerekir.
Umarim okuyanların gözlerini ve beyinlerini büzmemișimdir.