+9
Evet öpülen kişi tam karadenizli tipinde biriydi. Hani Oflu deriz böyle aynen öyle. Gözleri çekik azıcık kısık. Saçları önlerin yanlarında olmayan ortalara ve arkalara doğru sıklaşan klagib türk erkeği saçı. Sakal yerinde. Üzerinde tam hatırlamıyorum siyah t-shirt vardı sanırım. Bizim body ciler gibi. Ağzı da yarım açıktı.
Öpen kişiye gelelim.
Öpen kişinin saçları kahverengi uzun. yüzünün yarısını kapatıyordu. tabi adamı öptüğünden diğer yarısından kim olduğu açıkça seçiliyordu.
(Yanlış tarif ediyor olabilirim hatırladığımı söylüyorum. Foto aslında telefonda hala duruyor olması lazım SS almıştım sanırım. Üşendiğimden bakmıyorum. Attığım linklere de açılmıyor dediğiniz için daha da üşeniyorum normalde atarım bulup fotoğrafı. Eğer fotoğrafların incide nasıl gözüktüğünü bileniniz varsa yazsın atayım fotoğrafları o yolla buraya.)
Öpülen adamı tanımıyordum. Öpen ise gayet açıktı ;
Ahu.
Tabi buna dayanarak öpülen kişinin kim olduğunu da tahmin edebiliyordum beni özelden arayan eleman. Ulan dedim içimden. Bu gelse beni ciddi ciddi asfalta sürtebilirdi. Bildiğimiz Oflu adam. Vallahi affetmez.
Tabi ben bukadar düşünürken telefon çoktan kapanmış çala çala. Biraz bekledim birdaha arar diye ama aramadı. Ben aramak zorundaydım.
Haydi riseofevil Gazan mübarek olsun dedim içimden. Ve arama tuşuna bastım.
Çalıyordu. çok sürmeden açıldı.
"Alo? Niye açmıyorsun oğlum telefonunu arıyorum seni?" dedi.
"Gizliden aramamanıza alışık değilim belki ondandır" dedim imalı imalı.
"''Neyse gibtir et şimdi. Ahuya sordum tekrar etti ısrarcı hala. Senin söylediklerinin yanından geçmiyor dedikleri. Ben Ahu'yu bilirim yalan söylemez."
dedi. Aha dedim züt elden gidiyor. Ne tak yiyicem şimdi. Adam o huur a inanıyor hala.
"Hareketleri tuhaftı. Haklı olma ihtimalin var işkillendim biraz şimdi kızdan. Ama her ne olursa olsun karşındaki kız. Omzu mahvolmuş burda kızın. az insan olsaydın sen de.Onun için ayrı görüşücez seninle onu bir kenara bırakalım. Olur da daha fazla işkillenmezsem kıza tamamıyle inanırsam sen bittin. hadi eyvallah" deyip kapattı.
Adam yüz yılın raconunu kesiyordu kendince bana. Etkili olmadı diyemem. Zütüm de tutuşuyordu bir yandan. Ama gelirse biz de boş değildik. Öyle hemen beyaz bayrakları çıkartıp asfaltı yalama niyetinde hiç değildim. Zaman göstericekti bize ne olacağını. Gözünü yediğim zaman..
Durumların yatışması üzerine içime bir rahatlık çökmedi de değil her ne kadar içimde züt korkusu hala olsa da.
Biraz rahatlamışken begüme mesaj atasım geldi. Ama bahanem vardı. Şimdi mesaj atarsam abes kaçardı. Ulan dedim bütün gün bu evde zıbarıp zütümün tutuşmaktan geldiği son hali mi izliyicem aynanın karşısında? izleyecektim sanırım. Ne tak yiyecektim başka.
Neyse dedim birkaç saat daha kestireyim uyanınca sağlam kafayla düşünürüz. biraz toparlansın dedim içimden. Her yöne dağılmıştı kafam. Her bir taku düşünüyordum. Fazlasıyla yorulmuştum. Uyumam uzun sürdü biraz kıvranmalıydı ama uyudum.
Ne kadar süre geçti bilmiyorum. Birisinin zile hayvan gibi basmasıyla uyandım ve uyku sersemliğiyle kapıya doğru yürüdüm.
"Kim o?" dedim. En son bunu dediğimde pek hayırlı şeyler olmamıştı.
" Aç şunu aç aç belanı gibtim şimdi senin görücen sen''" diye bir ses geldi. Hobaa dedim içimden yine ne ekşın yaşıyıcaz yetmiyor mu kardeşim.
Dürüstlük falan değil. Düşünmedim bu sefer kapının kolunu tuttum direk açmak için.
Tümünü Göster