'Doğulu musun?' diye sordu yine o en baştaki sertliğine dönerek. Antep güneydoğuda amk cahili, müdür olmuş ama daha ülkenin bölgelerini bilmiyor. Evet dedim konuyu uzatmak istemeyerek, kürt müsün? vatan haini misin yoksa lan sen? dedi ciddileşerek. Lan bu nerden çıktı şimdi? Hem Gaziantepten bahsediyoruz dıbına koyayım, bu şehrin halkı ordudan yardım almadan kendi güç ve azimleriyle düşmanları ülkeden kovmuş bi halk. Sen bu insanların torunlarına ne hakla vatan haini dersin? Senin ne haddine?

Beyler bana her türlü hakarete bi şekilde eyvallahım vardır ama işin içine milliyetçilik girince dayanamam. ''Gaziantepten, gaziantep halkından bahsediyoruz, 'Gazi' ünvanı bu ülkede kaç şehirde vardedim, sinir katsayım tavan yapmıştı.Bu ülkede hain diyeceğin son topluluk Gaziantep halkıdırdedim. Ağır konuşmak falan umrumda değildi beyler, tutamıyordum da zaten kendimi.

Tamam evlat, hiddetlenme bu kadar'' dedi, hiddetlenmemek elde mi lan gibtiğim? Sakinleşmeye çalışarak 'eyvallah' dedim, sinirli halde konuşmaya devam edersem iyi olmaz diye düşündüm. Bilgili bi çocuğa benziyorsun, nerde okuyorsun? dedi. Ve bu hayatımda cevaplayacağım en kritik soruydu..