+7
Yumuşaktı. Okadar yumuşaktı ki hemde. Hatta tadı bile vardı. Tattığım en güzel şeydi şuana kadarki. Doyamıyordum dudaklarına. Her güzel şeyin sonu olduğu gibi bunun da oldu. Evet ilk öpücüğümdü ve gerçek aşkımdan gelmişti bu öpücük. O şerefsiz beni öpmemişti yaptığı oyundan dolayı belki de. Şükrettim iyi ki de olmamış öyle bir şey diye.
Kavuşanlar ayrıldıktan sonra sıra bizdeydi. Sarıldık sımsıkı. Ona "seni seviyorum" demek istiyordum ama olmuyordu. Çıkmıyordu ağzımdan. Tam çıkıcaktı ki saçlarına değdi burnum. Buram buram o kokuyordu. Beni benden almıştı o koku.
Ve yine söyleyememiştim ama söyleyecektim şimdi olmasa bile elbet söyleyecektim ona.
"Biz yine birbirimize daldık ya" dedi uzatarak.
Sesine kavuşmuştum. Biraz da sesine sarılasım geldi ama beceremedim.
"Evet daldık" dedim. "Bidahakine hazırlıklı ol ama boğulabiliriz" diye ergence devam ettim.
Gülümseyerek "istersen boğulmayı da deneriz" dedi.
"Olur dedim onu da deneyelim"
Evlerine varmıştık. Vedalaşmak icin birkaç şey söyleyecektim ki parmaklarinin ucuna kalkip yanagima bir buse kondurdu. Ben tekrar dondum kaldım. Ama alev alev yanıyordum aşka. Buzlarımın çözülmesi fazla uzun sürmedi.
Cevirdi yuzunu bana yan duracak şekilde isaret parmagiyla yanagina dokundu 2 kere. Ben de yavaşça öptüm onu incitmemeye özen göstererek. Son bir kez hızlıca sımsıkı sarıldı ve apartmana girip kapıyı örttü.
Beni başbaşa bırakmıştı onun icin atan bir yürekle.