Neyse kalktım kahvaltı hazırlıyor annem. işte masa salonda annem yiyecekleri getiriyor. Ben anneme tip tip bakıyorum beyler böh dese altıma sıçıcam o derece. Kahvaltımı yaptım dışarı çıktım. Yüzüm yanmış sırtım yanmış falan çok sinir bozucuydu. Benimkinin yanına gittim beyler adı Nisa olsun. Neyse işte aldım evinden geziyoruz, oturduk sahil kenarına bir yandan çekirdek kola yaparken bir yandan da muhabbet ediyoruz. Nisa dün seni rüyamda gördüm dedi. Merak ettim beyler anlat dedim hemen. Başladı anlatmaya

Ormandayız beraber. Senin parmağında bir yüzük var bir sürü gölge gibi şeyler seni izliyor. Ben farkediyorum sana anlatmaya çalışıyorum ama beni dinlemiyorsun. En sonunda uyandım işte.

Lan şok oldum. Yüzükte cebimde bu arada he. Direk çıkardım bu yüzük mü diye Nisa birden irkildi. Lan onu nerden buldun dedi. Anlattım işte olayları. Nisa tırstı biraz bende bunu korkutmak için yüzüğü taktım. Neyse beyler Nisa susadı. Etrafta da hiç su satan birisi yoktu amk. içimden geçirdim keşke şurada su satan birileri olsa. O ara Nisa bana seslendi bak simitçi gelmiş diye. Gittim suyu aldım parayı ödedim. Lan dedim hayret nasıl böyle tesadüfler olur. Neyse Nisayı bıraktım evine taksiyle cebimde param kalmadı yürüyorum amk. Çok yoruldum beyler oturdum dinlendim. Sonra yanıma kedi geldi. Böyle bana sürünüyor bende sevmek istemiyorum ama sürünüp duruyor. Biraz sevdim işte sonra iki üç tane daha geldi. Neyse dedim böyle olmaz kalktım tekrar yürümeye devam ettim. Arkamı bir döndüm hala kediler takip ediyor. Sonra ıssız sokağa geçtim beyler önümde 5 tane kedi daha. Dedim ne oluyor lan mart ayındamıyız aq.Sonra bu arkamdaki kediler önüme geçti sanki beni koruyacak gibi dikiliyorlar. Benim kediler diğerlerini ürküttü. Sağ salim eve geldim.

Rez alın bu olayların mantığını hocaya gidince öğreniyorum.