/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 176.
    +13
    Arayan Leyla, Ne oldu da, aradı acaba diye düşündüm. Geri arayacaktım yaptıkları aklıma geldi, vazgeçtim. Ararsa açarım dedim.

    Telefonu sessizden çıkardım, mutfağa gidip biraz tıkındım. Dolaptan kola katıp birde yanlışıkla yere düşürdüm. Birde annemle uğraştım, bana yerleri sildirdi.

    Neyse televizyonun başına geçtim, açtım bir belgesel kanalı, yine bir aslanla-sırtlanların kavgası izliyorum. Telefon tekrar çaldı, arayan Leyla'ydı.

    Açtım telefonu

    Ben: Alo kimle görüşüyorum?
    -
    Leyla: Babanla
    -
    Ben: Alo efendim baba?
    -
    Leyla: (Gülme sesi geliyordu) offff Ben Leyla.
    -
    Ben: Yapma ya hiç anlamamıştım dıbına koyim.
    -
    Leyla: Küfüür etme!
    -
    Ben: Ne oldu Leyla? Beni yanında kovmaktan beter ettin. Niye arayasın tuttu?
    -
    Leyla: Yarın öğlen 1'e doğru buluşalım diyecektim. Yemekleri ben ısmarlarım.
    -
    Ben: Bunun için mi aradın?
    -
    Leyla: Evet
    -
    Ben: Yahu işine bak! Ulan insan bir özür diler, ama sende ne arar o haysiyet. Gelmiyorum dıbına koyim, her çağırdığın da geleceğin köpeğin miyim ben?
    -
    Leyla: SANAA KÜFÜR ETME DiYORUM!
    -
    Ben: Ederim lan ederim sanane, diyip yüzüne kapadım telefonu.

    Televizyon izlemeye devam etti. Beni tekrar arıyordu, ama bu sefer açmadım telefonu. Sonra babam işten eve geldi, kalk lan bana su getir.

    Ben: Valla kalkamıcam baba, son ders bedendi hala bacaklarım ağrıyor dedim.

    Babam, canına mı susadın lan, yemişim bedenini kalk getir. Bende mutfağa geçip suyu getirdim. Odama geçtim, Leyla babamla konuşurken 4 kez daha aramış. Arayıp aramamakta kararsız kaldım, sonra insan kalbine yenik düşüyor. Tekrar aradım Leyla'yı.

    Aradım bu sefer o bakmadı, herhalde 10 kez aradım o açmayınca. En sonunda açtı telefonu.

    Leyla: Niye açmıyorsun telefonunu?
    -
    Ben: Babamla işim vardı
    -
    Leyla: tamam

    Bir müddet sessizlikten sonra. Leyla'dan küfür ettiğim için özür diledim. Ama Leyla benden özür dilememişti. Canının sıkkın olduğunu, bazı yaptığı şeyler için, kusura bakma dedi sadece. Yavaş yavaş yine o kötü rüyaları, kötü şeyler yaşadığını anlayabiliyordum. Ses tonunda ki değişikliklerden ele veriyordu kendisi, anlatmasa da neler olduğunu. Leyla ile saat 1'de buluşmak için anlaştık. Yemek yiyip, sinemaya gidecektik. Tabi Leyla'nın bir şey ısmarlamasına izin vermezdim, direk banka olarak gördüğüm babamın yanına gittim. Mutfaktan o söylemeden ona yanarlı dönerli bir meyve tabağı hazırladım. Anlamıştı tabağı görür görmez birşey istiyeceğimi. Ne oldu lan, karadeniz de gemilerin mi battı? Yok baba seni bugünlerde çok yorgun görüyorum, içimden geldi. Elimden tabağı aldı, para mara yok dedi, Türk filmi oynuyordu televizyonda. Aha geç otur da izle, ecnebilere özenme dedi. Baba herşey para mı bu devirde? dedim, gülmeye başladı. Onu neşelendirmezsem para falan çıkmayacağını biliyordum.

    Babamla yarı arkadaş gibiyizdir, ama tabi bi sınırı var. Saygısızlık etmem, sınırımı bilirim. Oda zaten müsade etmez bir yerden sonrasına.

    Annemde bizi dinliyor, Babam dayanamadı sordu, ne için lazım para dedi?

    Ben: Okul aidat paralarını istiyor baba.
    -
    Babam: Ne kadar?
    -
    Ben: 30 lira
    -
    Babam: iyi veririz daha var.
    -
    Ben: Baba birde bana özel, birşeyler ateşlesene.
    -
    Babam: Sana özel ney ateşliyim olum, kalk gibtir git
    -
    Ben: Baba yarın arkadaşla buluşup yemek-sinema yapacaz.
    -
    Babam: Ne arkadaşı oğlum sen değişik misin de, arkadaşınla sinemaya gidiyorsun?
    -
    Ben: Baba ne alaka.
    -
    Babam: kimle gidiyorsun söyle verecem.
    -
    Ben: Okuldan arakdaş ile
    -
    Babam: Tama lan arkadaşın adı ne?

    Bende anlattım okuldan Leyla dedim, o gün buraya gelen kız. Babam bir ooo çekti. Aferim değişik değilmişsin, bu sefer annem lafa girdi. Bu çocuğa ne oluyor Allah aşkına, yeni yeni huylar çıkarıyor başıma. Sen karıya kıza yedir, bir güne bir gün. Beni yemeğe çıkardın mı oğlum? diye kızdı. Haklısın annecim söz bir gün senle de çıkacam dedim. Babam oradan gülüyor. Annem yine devam etti kızmaya, yahu anne sende sanki evi kızın üzerine yapmışım gibi konuşuyorsun, birşeyi de abartma bi ya! Annem tabi yine daha da çok kızmaya başladı, ben babamdan biraz 150 kağıt aldım, ki babam bana para vermeyi hiç sevmez. Onu aldığıma şükür ettim. Geçtim odaya uyudum.

    Sabaha doğru uyandım, öğelene kadar oyalandım, sonra evden dışarı çıktım. Buluşacağımız yere doğru gittim, oturup Leyla'yı beklemeye başladım. Neredeyse 1 saat oldu, gelen giden yok. Telefonunu arıyorum açan da yok.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster