+15
içeri girdiler.
bana bakıyorlardı şimdi ne gibi bir açıklama yapacaksın çok merak ediyorum dedi melis.
haklıydı da ne diyebilirdim ki. içinde olduğum an ı hiç bir açıklama kurtaramazdı. melis benim kolumdan tutarak konuşuyordu ama ne gözüm görüyordu ne kulağım duyuyordu. en son beni kapıya doğru yönlendirdi ve gider misin evimden lütfen dedi kendimi bir anda kapıda buldum.
aklım durmuştu resmen. üzerimde bir tişörtle kış günü buz gibi hava da dışarda buldum kendimi. telefonum elimdeydi.
melisin söyledikleri kulağımda tekrar halinde yankılanıyordu. neler söylemişti anlamaya çalışıyordum. bütün vücudum uyuşmuş bir halde yere bastığımın bile farkında değildim. telefonum dışında herşeyim içerde kalmıştı.
artık sonuna gelmiştim biliyordum işte bitmişti ama böyle biteceğini beklemiyordum o esraya öyle kin duyuyordum ki ne zaman buluşmuşlardı ne zaman anlatmıştı her şeyi şaşkın bir halde nereye olduğunu bilmeden gidiyordum. çok soğuktu üşüyordum. yanımdan geçenler bana bakıyordu bu kış gününde herkes mont kaban giyerken benim yaz günü gibi tişörtle yürüyor olmam çok gariplerine gitmişti.
bir kaç dakika sonra aklım başıma gelmeye başladı ve hakanı aradım evde misiniz ben geliyorum dedim sesim o kadar kötüydü ki ikinci kez tekrarlamaya gücüm yoktu ne oldu lan demeden kapattım ve eve vardım.
hakan bağırarak sordu noldu oğlum nedir bu halin amk konuşsana dedi.
üç beş kelimeyle anlattım.
hasgibtir ne olacak şimdi dedi olacağı yok bitti işte amk dedim ve bir sigara istedim. ruh gibiydim boşluğa bakıyor olanları düşünüyordum gerçekleri kendime kabullendirmeye çalışıyordum. hak etmiştim bunu diyordum kendime. kulaklarım zamansız deli gibi çınlıyor hiçbirşey duymuyordum.
hakan karşımda oturuyor bana bakıyordu. ne yapacaksın dedi cevap vermedim uzun bir süre ikinci kez sigara istedim. ne yapabirim ki sen olsan ne yapardın dedim.
bir şey yapmazdım dedi. ben de öyle yapacağım hiç bir şey yapmayacağım dedim.