0
gözümü açtığımda salonumda, evimdeydim amk. gözlerimi açtığımda bin arkadaşlarımı başımda gördüm.
hakan ve diğerleri "ulan bi eve girdin bi ölmediğin kaldı yarak" gibisinden laflar ediyordu. ilk önce neyden bahsettiğini anlamadım, sonra kafamda şimşekler çaktı amk. neler olduğunu hatırladım.
doğruldum beyler koltukta. noldu lan bana diye sordum. evin kapısını ittin, birkaç dk kapıda dikildin, kendi kendine konuştun sonra da içeri girdin kapıyı kapadın. 10 saniye sonra kapıyı açtın ve açar açmaz bayıldın dediler amk.
ulan dalga geçmeyin giberim belanızı bak dedim. 5-10 dk böyle beni inandırmakla cebelleştiler, yeminler ettiler.
ulan diyorum nasıl olur. ben o eve girdim, kapı kendiliğinden kapandı. ayak sesleri vardı, merdivenlerden düştüm falan. bana uzaylıymışım gibi baktılar amk.
o bakışlardan sonra inandım doğru söylediklerine.
ee dedik telefonum nerde, aldınız mı? abi ne telefonu diyorlar yine. dıbına koyim merdivenden yuvarlanınca düştü, o gibim evde mi bıraktınız telefonumu diyorum. abi sen o eve giderken telefonun bahçedeydi, hatta sen bayılınca orda unuttuk amk dediler ve ahmet telefonumu bahçeden almaya gitti.
2 dakika sonra elinde telefonla döndü. ulan diyorum nasıl olur amk, bu telefonun burda olmasına imkan yok. o gün onları postaladım, kendi kendimi telkinliyorum, gündüz gündüz içtin biraları hayal gördün amk falan diyorum.
ama gidip kendi odamda kalmaya cesaret edemedim o gün, çünkü odamın camından o dıbına koyduğumun evi görünüyordu.
salonun ışıklarını açtım, televizyonu açtım yukarıdan yastık battaniye bile almaya çıkmadım korkudan, annem getirdi. o gün sabaha kadar gözüme uyku girmedi, salonda tetikte televizyon izledim ve düşündüm. o evin penceresi nasıl olmazdı, kapı nasıl açılmazdı, o sesler nereden geldi diye düşünmekten sıyırdım.
böyle paranormal gibimsonik şeylere alışık değildim amk, baya baya korktum.