Laiklik, anayasal metinlere eklendiği günden beri tartışma konusu olmuştur. Mütedeyyin cenah için yaşamsal bir tehdit, Cumhuriyetçi cenah için size olmazsa olmaz bir şey algısı her zaman olmuştur. Bir süredir unutulan bu konu önümüzdeki günlerde fazlasıyla tartışılacağa benziyor.
1. Devlet protokolünde Cumhurbaşkanı'ndan sonra gelen TBMM Başkanı'nın bugün yaptığı açıklamalar bu içeriği hazırlamamıza vesile oldu.
2. 'Laiklik yeni anayasada olmamalıdır.' dedi ve tartışmanın fitilini ateşledi.
3.
4. Laiklik kavrdıbının hukuka ve toplumsal hayata girişinden önce atılan ilk önemli adım 1928 yılında, anayasadan "Devletin dini islamdır." ibaresinin kaldırılması oldu.
5. Asıl değişiklik ise 1930 yılında laikliğin eklenmesiyle geldi.
Madde 2- Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi Layik ve Devrimcidir. Devlet dili Türkçedir. Başkent Ankara’dır.
6. Laiklik, böylece devletin nitelikleri arasına girmiş; 1961 ve 1982 anayasalarında da yerini muhafaza etmiştir.
7. Mevcut anayasanın ilgili maddesi şöyledir:
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.
8. Laiklik kavramı, toplumsal ilerlemenin etmenlerinden biridir. Zira bilimsel araştırma ya da tartışmalar, yatırımların Osmanlı döneminde ne durumda olduğu, o dönemin yasa koyucuları tarafından tecrübe edilmişti.
Laiklik kavramı, toplumsal ilerlemenin etmenlerinden biridir. Zira bilimsel araştırma ya da tartışmalar, yatırımların Osmanlı döneminde ne durumda olduğu, o dönemin yasa koyucuları tarafından tecrübe edilmişti.
Toplumsal hayatı düzenleyen birçok düzenlemeden tutun da karma eğitim sistemine geçişe kadar birçok konuda altyapıyı ya da son noktayı oluşturan bir kavramdır.