öncelikle evrim neden doğa yasasıdır. kim ilan etti. 1953 yılında dna modellemesi geliştirildi. dna 1953 yılına kadar ayrıntılı olarak bilinemeyecekti. ve nihayetinde 1992-1996 yıllarında ilk genetik harita çıkarılacaktı. 1996 yılı sadece genetik haritanın çıkarıldığı yıl değildi. gen haritalarında ortaya çıkan sonuç insanın hayal gücünü zorlayacak nitelikteydi.
küf mantarından, yosunlara, meyve sineğinden, halkalı solucana, timsahtan fillere ve farelerden insanlara kadar bütün yaşam formları bir şekilde aynı dna kodlarını barındırmaktaydı.
yani evrimi bize kanıtlayan şey "dna" dır. evrim yok demek dna ve genetik bilimini hiçe saymaktır. peki genetik bilimi genom haritası karşılaştırmasında ne çıkardı. türümüzün gen uyumluluk yüzdeleri.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/gene/646021
homo neanderthalensis (neandertal insanı): %98-99, pan troglodytes (şempanze): %86-98 , pan paniscus (bonobo): %88-96 , canis familiaris (köpek): %86-90 ,bos taurus (sığır): %75-87 , mus musculus (ev faresi): %70-85 , rattus norvegicus (sıçan): %72-87 , gallus gallus (tavuk): %57-68 ,danio rerio (zebra balığı): %74-78 , arabidopsis thaliana (turpgiller'den): %50-65 ,oryza sativa (pirinç): %45-62 , drosophila melanogaster (meyve sineği): %37-45 , anopheles gambiae (sivrisinek): %36-44 , magnaporthe grisea (pirinç mantarı): %32-36 , neurospora crassa (ekmek mantarı): %31-35 , narcissus sp. (nergis): %25-35 , chlamydomonas reinhardtii (su yosunu, alg): %25-35 , caenorhabditis elegans (yuvarlak solucan): %24-28 , saccharomyces cerevisiae (ekmek mayası): %21-24, kluyveromyces lactis (kluyveromyces mayası): %21-24 , eremothecium gossypii (mantar): %18-22 , schizosaccharomyces pombe (fisyon mayası): %14-18 , plasmodium falciparum (plazmodyum): %1-5
bu yüzdeler tek başına şu anlama gelir. bütün türler yüzdesel oranlarla değişecek şekilde birbiriyle akrabadır. yani aynı gen havuzundan çıkmıştır. yani aynı atalardan gelmiştir.
gelelim. ortak ata mevzusuna. maymunlar üst sınıfında yer alan türümüz şempanze ile aynı ortak atalara - bakın altını çiziyorum ataya değil atalara- sahiptir. ama farklıyız. elbette farklı türleriz. türleşme nedir. türleşme deneyi var mı?
türleşme ise (eşeyli canlılar için) bir canlı türüne ait iki popülasyonun birbirinden üreme bakımından tamamen yalıtılmışsa gerçekleşen olaydır. türleşme deneyine geçelim. deneyimizi gerçekleştiren kıymetli bilimcimiz diane dodd, (dodd, d.m.b. 1989. “reproductive isolation as a consequence of adaptive divergence in drosophila pseudoobscura”. evolution 43 (6). s. 1308–1311.)
drosophila pseudoobscura türü meyve sineklerini maltozlu ve glikozlu besin bulunan iki ortama ayırmış, uzun döllerin sonrası tekrar bir araya getirdiğinde maltoz sindirmeye ve glikoz sindirmeye adapte olmuş sineklerin birbirleriyle daha az çiftleşebildiklerini, yani üreme yalıtımının oluştuğunu gözlemlemiştir.
bu gözünüzün önünde tanık olduğunuz yapay seleksiyonlu bir evrimdir.
insan türünün türleşme basamakları nedir. üst sınıfımız primatların 65-55 milyon yıl arasında paleosen dönemde ortaya çıktığı , hominidae ailesi veya büyük insansı maymunlar, 15-20 milyon yıl önce miyosen dönemde hylobatidae (gibongiller) ailesinden ayrıldığı tespit edilmiştir. yaklaşık 14 milyon yıl önce ponginae veya orangutanlar hominidae ailesinden ayrılmıştır. goril ve şempanze ata formlarının da homo cinsine giden soy hattından 5-6 milyon yıl önce ayrılmış, homo cinsi (yani insan türleri), bundan 2.3 ile 2.4 milyon yıl önce afrika'da hominini ve australopithecine türlerinin son ortak atasından evrilmiştir.
görüldüğü üzere 55 milyon yıllık bir süreç. hep örneklediğim gibi. sen kurttan fino yapalı 50.000 yıl oldu. 55 milyon yılın neler yapabileceğini zihninde canlandır.
tek biz mi evrildik yani?
hayır. bizimle birlikte tam 12 insan türü daha evrimleşti (bkz:
#59270324) ama toba faciası gibi büyük kitlesel yok oluşlardan önce iki tür çıktı. homo neandartel ve homo sapiens. neden homo neandertali söylüyorum. çünkü biz asya ve avrupada yaşayanlar homo sapiens değilliz.
genetik bilimi bu bölgede yaşayan bizlerin gen havuzunda homo neandartel geni buldu. yani biz iki türün kırmasıyız. homo sapiensler afrikadan gelenler.
ama bir tek biz zekiyiz. aslında onlar da zeki. sadece zeka kapasitemiz farklı. bunu daha iyi anlatmak için en yakın akrabamız olan şempanze türleriyle ortak davranışlara bakalım.
evrimsel olarak en yakın akraba türümüz olan adi şempanzelerin (pan panispicus) tehdit altında önde yetişkin erkek ve kadınlar, arkada gençler olmak üzere güvenlik hattı oluşturdukları gözlenmiştir. bolluk dönemlerinde makaklarla dahi çocuklarının oyunlar oynadığı, yaprak içinde av eti ikram ettiği gözlenen şempanzelerin, kuraklık dönemlerinde hırçınlaştıkları belirtilmiştir. bu dönemlerde avcılık yeteneği sergilerler ve kurdukları tuzaklarla büyük ve vahşi hayvanlar yakalayabilirler. hatta makakları dahi avlayabilirler. ancak en zor kurak günlerinde bile avlarını “yakın dostları” ile paylaştıkları bilinmektedir.
https://www.youtube.com/...0ifjmnxa8&app=desktop
üstteki videoda bir yavru şempanzenin ilk adımlarını atarken annesinin yardımcı olmasını izleyebilirsiniz.
dişi şempanzeler yavrularını yanlarından çok az ayırırlar, sekiz yaşına kadar büyütürler ve yaşadıkları gruba kazandırırlar.
peki neden onlar şu anda insan olmuyor. çünkü insan biziz. evrim denen doğa yasası çatallıdır çizgi değil. ve tabiki homojen değildir.
bir adi şempanzenin insan olması demek türleşmesi demektir. yani siz neden aslan kedi'ye dönüşmüyor diye soruyorsunuz. çünkü o aslan ve o kedi. yabani kedi aslanla evrim çizgisini milyonlarca yıl önce ayırdı.
biz de şempanzelerle.
özetle biz maymundan gelmiyoruz. biz bir maymun türüyüz.
peki biz olmasaydık başka bir cins maymun insan olur muydu? hayır. insan olan biziz. soru yanlış. doğru soru şu: başka bir cins maymunun bize yakın evrim geçirmesi mümkün mü?
bu soruya türümüzün evrimini bonobo üzerinden anlatarak gidelim.
çok enteresan bir tür bonobo. kahkaha atabiliyor. birbirleriyle sesle iletişim kurabiliyor. ve en önemlisi taşı sivriltip alet yapıyor ve bununla sert meyveleri soyuyor. hatta kayıtlara geçmiş bir vukuatları bile var, maymun kendisine verilen taşı sivriltip yanına gelen bilim addıbına sürtüyor. bak saldırmıyor uyarıyor.
http://www.dailymail.co.u...ke-human-ancestors.html
bonobo'lar iki ayakları üzerinde dik olarak yürüyebiliyorlar.
haydi şimdi biraz ileri gidelim. insan dediğimiz maymun türünü yok edelim ne dersiniz zamanda yolculuğa hoş geldiniz
insan türü savaş haline geçiyor. füzyon, fisyon her tür teknolojiyle birbirine saldırıyor. dünya savaşı patlak veriyor. ve insan türünün nesli tükeniyor.
muhteşem bir radyoaktif dünya. gökyüzü göktaşı düşmüşcesine kararmış. bu dünyadaki dengeyi de bozuyor. ağaçlar ölüyor. ağaçlardan beslenen otoburlar azalıyor, etoburlar da azalıyor. azalan ormanlık alanda bonobo maymunu. tırmanacak ağaç yok. sürekli iki ayağının üstünde durmak zorunda ki yerden gelecek tehlikeleri görsün. tabi boyunun uzun olması büyük avantaj. bir yırtıcı yaklaşıyor. boyu diğerlerine göre uzun bonobo bunun daha erken fark ediyor ve daha evvel kaçmaya başlıyor, en geç fark eden ve boyu kısa olan bonobo yem oluyor.
boyu uzun bonobo diğer bonoboyla çiftleşiyor. yavrulardan biri diğerlerine oranla bizim uzun bonoboya çekiyor ve uzun boylu oluyor. sonra yine yırtıcı. boyu kısa olan bonobo'ların sürüye oranla sayıları azaldıkça uzun olanlar uzun olanlarla çiftleştikçe boyları uzun olanların sürüdeki sayısı sürekli artıyor.
peki beslenme? birlikten kuvvet doğar. bonobo'lar zaten sosyal. kemikleri sivriltip ufak hayvanları öldürüyorlar. hadi filmi 3.000 yıl ileri saralım... bakın bizim bonobo sürüsü orada.
o da ne zaten yapabildikleri sivri bıçakların ucuna ağaç takmışlar. anam mızrak yapmışlar ve toplu halde avlanıyorlar. az olan besin zinciri birbirlerine muhtaçlığı getirmiş. ama atmosfer iyileşiyor. dünya kendini iyileştiriyor. o bu arada bonobo'larımızın boyu iyice uzamış. kısa boylular tamamen tükenmiş. daha mı az tüyleri var onların. evet. daha az. daha az tüyü olanlar vücut sıcaklıklarını daha rahat düşürebildikleri için sera gazı etkisinde olan dünyada daha avantajlı olmuşlar. fazla tüylüler ölmüş. az tüylüler ise birbiriyle çiftleşmiş.
vay.. yüzleri hariç baya bize benzemişler. hadi daha da hızlanalım. bu sefer daha iyi bir atlama yapalım. aradan 500.000 yıl geçsin..
o da ne? bizim bonobolar bildiğin tarım yapıyor. anammmm.. kendi yiyeceklerini bilem üretmişler. köy mü o? zaten alet yapabiliyorlardı. normal.. bir de köpekleri yanlarına almışlar... oooo.. mirasımıza sahip çıkıyorlar.. ok mu o? anam ok yapmışlar. 500.000 yılda mızraktan oka geçiş. yaşam koşulları işte. sen nelere kadirsin..
doğa anca kendine gelmiş. silkinmiş... bir dakika bonobolar zaten iletişim kurabiliyordu ama bu sefer farklı sesler çıkarmaya da başlamışlar, işaret diline benzer bir dil var sanki. iletişim kanalları genişlemiş. bu düpedüz konuşma.. hadi süper atlama yapalım tam 5 milyon yıl sonra...
inanamıyorum.. binalar yapmışlar.. araba.. motoru bulmuşlar... toplu halde bir yere giriyor genç bonobolar.. sanırım burası bir okul