0
Evet arkadaşlar. Kampüsteyken baktım. Dersim amfi sınıfındaymış. Girdim derse. Gene o herkese şiir yazan kız geldi dadandı bana. Herkese yazıyorum. Sana da yazıcağım bir tane şiir Onur dedi. Gülümsedim tabi ki.Zayıf , 160 boylarında esmer bir kızdı. Kübra'ydı ismi.Yaz bakalım Kübra dedim. Sınıfta lakabı şairdi. Herkese saçma sapan kafasına göre şiirler yazar takılırdı. Neyse dersimi dinleyip notlarımı alıyordum. Bunlar arkada üç tane kız gülüşmeye başladılar. Bana bir sayfa uzattı ve buyur Onur. işte sana yazdığım şiir. Bakalım beğenicek misin diye sordu.Ve o uyuz şımarık gülümsemelerini duymaya devam ediyordum...
Aldım elime sayfayı ve okumaya başladım. Oldukca saçmalamıştı. Hatırladığım kadarıyla şunlar yazıyordu ;
Onur nur nur
Sanarsın var yüzünde bir nur
Geçersin en arkalara
Yatarsın sessizim ayaklarına
Gören sanar tam bir beyfendi
Yemem ben ama böyle hikayeyi
Vs vs vs böyle saçmalamıştı
''Hımm. Güzelmiş Kübra afferin.Bu hayatta nasıl mutlu olmak istiyorsan öyle davranmalısın dedim. Zaten amfi sınıfının en arka sıraları genellik boş oluyordu.Ama bu üçlü kız dadandı.Önümde oturmaya başladılar.Her hafta amfi sınıfında böyle saçmalıklar yazıyordu. Neyse aldırış etmedim tabi ki gene. Uyuz , içten olmayan zoraki gülüşleri artık beni kızdırmaya başlıyordu. Baktım ki bu arada bana yazdıkları saçma sapan şiir sayfası sınıfta ki kızların ellerinde geziyor ve herkes gülümsemeye devam ediyordu. Arkama döndüm ve
O:Kübra bana bakar mısın?
K:Efendim Onur söyle hadi.Çok mu beğendin şiirimi (ehehehe diye üçlü bir gülümseme)
O:Ben de sana yazıyım mı bir şeyler. Kabul eder misin?
K:Onur ne yazabilirsin ki allah aşkına.Ama yaz hadi bekliyorum. Eğlence var desene
O:Kübra kimin ne olduğunu inan ki bilmiyorsun ama bekle yazıyorum...
Ve başladım alttaki metini yazmaya. Yazdıktan sonra önce Kübra'nın arkadaşına uzattım kağıdı. Eliyle ağzını kapadı ve Ayyyyyyy inanmıyorum. Onur sen ne yaptın ve tabi ki kağıt Kübra'ya ulaştı. Okurken suratında ki ifadeleri gözlemliyebiliyordum. Mutlu bir haz içersindeydim.Tam yerine oturtturmuştum metini. Kübra Taksim-Cihangir'de oturuyordu. Kıvırcık kızıl bir kızdı.Ama bu olanları haketmişti. Okuduktan sonra klagib bir şekilde cingan çıkardı. Aramızda ki tartışmalar büyüdü.O gürültülü sınıfta tartışma sırasında duyduklarım Onur sen ne yaptığını sanıyorsun.Ne demek yani bunlar.Ne demek istiyorsun sen bana. Bana baksana sen.Ne bu ya ne bu diye ağlamaklı bir ses tonuyla bana hitap ediyordu.Ben ise ufak bir gülümsemeyle sadece olup bitene tanıklık eden yabancı bir şahsiyet gibiydim.
Tartışmalar büyüdü. Hoca araya girdi.Ne yapıyorsunuz hey. Dersi dinlemek istemeyen defolsun gitsin gibi terimler kullanmaya başladı. Montumu giydim ve hemen sınıfı terkettim. Okuldan çıktım. Yakında ki bir benzin istasyonundan biramı kaptım.Her zaman ki şekilde diğer elimi cebime attım. Suratımda o aptal bir gülümseme ile biramı yudumlayarak metrobüsüme doğru olan kısa bir yolumda ilerlemeye başladım. Oldukca zevk almış gibiydim evet. Birileri birşeyleri haketmişti. Evet ibretlik bir ders vermiştim Kübra'ya.Yürürken aptal gülümsemelerim arada yerini kahkahalarıma bırakıyordu. Dışardan görenler Hey şu deliye bakar mısın.Üstü başı da güzel giyimli gibi düşüncelere kapılabilirdi.Ama sorun değil di bu benim için. Mutlu olmuştum çünkü
Ve Kübra'ya verdiğim ibretlik ayarın metini ;
Bir akşamüstü Şişli bulvarında araba sürerken kırmızı ışıkta durdum ve otobüs durağında yüzü harap olmuş bir sahte kıvırcık kızıl çarptı gözüme."Bak, hayat bize ne yapar"der gibiydi makyajlı yüzü.Onu bir odada sarhoş ve adamın tekine bağırıp çağırırken hayal ettim ve o adamın ben olmadığına şükrettim.Ona baktığımı farkedip el salladı."Hey, beni gideceğim yere atar mısın?"olur" dedim. Arabaların arasından koştu ve arabama bindi.Bir süre konuşmadan yol aldık. Tanıştığımız da ise isminin Kübra olduğunu söyledi. Bacaklarını sergiliyordu. Fena sayılmazlardı."Cumhuriyet caddesine gitmek istiyorum "dedi.O kadarını tahmin etmiştim. Oralara takılırlar.Cumhuriyet caddesi ile Tarlabaşı Bulvarı'' arasındaki barlar.Ben de bir kaç yılımı geçirmiştim oralarda, keriz değildim. Kızların çoğu beleş içki ve kalacak yer peşindedirler.O loş barlarda çok da kötü görünmezler. Cumhuriyet caddesine yaklaşıyorduk."5 tl verebilir misin bana?" diye sordu. Elimi cebime atıp iki 5'lik çıkardım."Bunun karşılığı olarak senden biraz iş almam gerekir, "dedim. Güldü."Al öyleyse,"dedi. Elbisesini yukarı sıyırıp çorabının bittiği yerden bacağını okşadım."Bir şişe viski kapıp bana gidelim, "dememe ramak kalmıştı.O zayıf bedenini köklerken görebiliyordum kendimi.Ama iş bittikten sonra koltuğa oturup küfrederek ve gülerek bana birşeyler anlattığını da görür gibi oldum.PAS GEÇTiM... ''
Vakit ayırıp , okuyan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Burası konu dışı. Sadece bir anımı sizlerle paylaşmak istedim. Sadece o kadar. Başka bir art niyet beklentileri içerisinde değilim. Teşekkürler
Tümünü Göster