-
251.
+4Yolda kafamdan binbir türlü senaryo geçiyordu. Daha kötüsü alkollüydüm ve polis çevirirse taku yiycektim. Aldırmadan yoluma devam ettim köprü yoluna girdim. içimden dedim eğer bu adam seline bir şey yaptıysa gebertirim onu orda diye. Gerçekten gözüm dönmüştü. Onun tarif ettiği civara geldim onu aradım. ilkinde açmadı bidaha aradım bu sefer açtı. Dedim geldim ben tam yerini söyle. Söyledi şu sokaktan gir dedi tamam dedim girdim sokağın sonunda bekliyorum dedi. Tamam geliyorum az sonra yanındayım diyip kapadım. Gördüm onu çektim sağa geldi bindi. Yüzüme bakmıyodu Lütfen soru sorma sadece gidelim dedi.Bir kaç saniye ona baktım peki dedim yola devam ettim. Yolda hiç bir şey sormadım babam aradı gecikiceğimi haber verdim beni beklemeyin yatın dedim. Evin oraya geldik saat 2 civarı olmuştu. Garaja park ettim bu tam elini kapı koluna attı tuttum. Bana döndü. Ağlamıştı gözleri kızarmış ıslaktı. Selin senin bir damla göz yaşına dünyayı yakarım biliyorsun dimi dedim.Bir kaç saniye bakıştık sonra yaklaştı ense kökümden okşamaya başladı. iyice yakınlaşmıştık nefesini hissedebiliyordum. Sonra ıslak dudaklarıyla beni öptü.O kadar harika öpüşüyordu ki kendimi kaybetmiştim. Dilini ağzımda gezdiriyor sonra tekrar dudaklarımı kapatıyordu.Bir kaç dakika böyle devam ettik sonra alt dudağımı ısırdı ve geri çekildi. Gözlerime bakamıyordu çenesinden tutup kafasını kaldırdım. Selin hiç bir şey umrumda değil hiç kimse umrumda değil ben seni seviyorum dedim.Bir damla göz yaşı akıttı. Armbar dedi içli bir şekilde. Sonra sustu, eliyle yüzümü okşadı görüşürüz dedi tebessüm ederek.O kadar güzeldi ki ağlayınca çok tatlı olmuştu. Görüşürüz dedim bende aynı şekilde. indi ve gitti, bense hala kendime gelememiştim ve bir daha da gelemeyecektim...
başlık yok! burası bom boş!