/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 101.
    +8
    işler biraz ilginçleşiyor çünkü muskalı varlığımız babaannemin bildiği halde bugüne kadar cesaret edipte uygulayamadığı bir büyüyü uygulayıp babaannemin goz perdesini kaldırıyor.
    Babaannem ne görüyor biliyor musunuz? O varlığın arkasında yemek salonunu doldurabilecek kadar fazla varlık var. Meğer babaannemin hapsettiği varlıkta onlardan birisiymiş. Bu varlık ordusundaki en kuvvetli fedaisini almaya gelmiş anlayacağınız. Neden 8 yıl beklediğini ve şimdi geldiğini sormuş babaannem. Hapishane sadece içerdekileri dışarıdan uzak tutmakla kalmıyor cevabını aldığında bahçeye yaptığı koruma büyüsü için gururlansa da korkudan tir tir titriyormuş. Varlık şöyle bir söz söylemiş, keşke konyaaltındaki küçük falcı dükkanından hiç ayrılmasaydın. Bu kısıma hala hiç kimse anlam veremiyor çünkü halam evlenene kadar babaannemle beraber hep bu şatoda yaşadıklarına yemin ediyor. Babaannem nerden bildiğini soruyor fakat varlık hep ters bir cevapla hem cevabını vermiyor, hem cevaplar alıyormuş.
    "Bildiklerimizden dağ yapsan bu tepeyi aşar" demiş varlık. Yanacaksın, kurtuluşun, kaçışın yok demiş. Bu dünyada seni biz yakamayız, ama öteki dünyada rabbim seni yakacak demişler. Babaanem çaresiz büyüyü bozacağını söylemiş ve gece 2 için söz vermiş. O gece babaannemi görememin sebebi oymuş. Çünkü büyüyü tutmak için herhangi bir kuvvet uygulamamış. Aksine, aşağıda büyüyü bozmakla meşgulmüş. Saatler süren uğraşın ardından büyüyü bozmuş fakat güçlü varlığımız yıllarca süren esaretin ardından intikam için can çekişiyormuş. Büyü bozulduğu anda o tahta bu sefer kağıt gibi bükülmemiş ve resmen yırtılmış. Yaratık babaannemi içeriye çekip kendi çıktıktan sonra bir başka büyüyle onu içeriye kilitlemiş. Babaannemi içeride nasıl bir manzara bekliyordu hiç bilemiyorum. Hiçte bilemeyeceğim. Çünkü babam ve annem o salondan çıktıkan sonra, evi halama teslim edip ayrılmakta kesin karar kılmışlardı. Annem dualar etmiş, kuran okumuş ve o sabah antalyadan ayırlmışız.
    5 yıl antalyanın yakınından bile geçemedim. Geçen yıl arkadaşlarla beraber bir tatil yapma imkanımız oldu. Tatilin son günlerinde tünektepe de 360 derece dönen bir restoran olduğunu ve oraya gideceğimizi söylediler. Tepe denmesi yeterdi gitmemek için ama gittik işte. Ne tak varsa her yüksek tepeye konulan teleskoplar yok mu? Oradada vardı tabii ki. Merakıma yenik düştüm ve gözlerimi dayayıp ufuklarda o şatoyu aradım. Hiçbir şey görünmedi. Hiç bir şey. Bir daha evde ne babaannem konuşuldu, ne şato. Bu zamana kadar lafı bile açılmamıştı. Sonradan öğrendim. O şatoya herkes gelip gidemiyormuş. Babaannemin müşterileri sadece seçtiği kişilermiş. O gün o keçiye çarptığımızda keçinin kanı arabaya bulaşmış ve oda bizimle beraber girmiş anlayacağınız. Bu güne kadar konuşulmadı dedik ya, neden lafı açıldı biliyor musunuz. Çünkü bir gece, annem ben ve babam aynı rüyayı gördük...
    Kağıt gibi sallanan bir kapı ve yerinden hiç oynamayan menteşeler!
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Devamı nerde amk
      ···
   tümünü göster