Beyler uyandıgımda Eylül uyanmış bana bakıyordu. Dünyanın en güzel şeyi sevdiğinin yanında uyanmakmış. ilk gördüğün şey onun gülümsemesi oluyor. Kendime cekip öptüm. Sonra bi anda altıma alıp gıdıklamaya başladım. Yapma diye cıglık atıyordu kahkahalarla. Bıraktıgımda nefes nefese kalmıstı. Sonra bana sarıldı. Nasıl hissediyorum biliyomusun dedi, nasıl dedim, sanki yıllardır felcli kalmışım da bugün yürümeye başlamışım gibi dedi, sonra hafif doğruldu, sen nerden cıktın karsıma gercekmisin dedi, kafasını boynuma gömdü, öyle kaldı, saclarını oksadım, öptüm onu, icimden bu kızı hic üzmiycem dedim kendi kendime, sonra da ona sana kendini prensesler gibi hisssetiricem diyip sımsıkı sarıldım. Cok mutluyduk. Biraz öyle yattıktan sonra kalktık, giyindik falan biseyler yemek icin otelden cıktık, daha iyi hayal edebilin diye söylüyorum mekan isimlerini, facyo restorana zütürdüm, bu gece şarap icelim dedi, hay hay dedim, gülümsedi, kırmızı mı beyaz mı dedim beyaz istedi, garsona el ettim, hanfendinin seviceği en güzel beyaz şarabınızı ve en güzel mezelerinizi istiyoruz dedim, adam da gülümsedi, tabi efendim dedi, kalamar da yaptırıyımı dedi olur dedim, eylül de onayladı, sonra garson gitti bende onu izlemeye başladım