Kahvaltı yaptık. Kahveleri söyledik oturuyoruz. Beyler hic dönesim yok ama.

B: Birgün daha kalalımmı ne dersiniz?
T: Bana uyar kanka. Kızlar?
S: Aşkım yarın sabah işimiz var biliyosun
T: Aa doğru pardon hayatım. Bizim planımız vardı genler kusura bakmayın ya. Sardıysa siz kalın ama dönmeyin bizim icin.
B: Yok canım olur mu öyle beraber geldik beraber dönücez
E: Aynen olmaz öyle
S: Ya sacmalamayın kalın siz
T: Aynen siz kalın nolcak yahu
B: Bilmem ki? Ne dersin Eylül
E: Aslında benim de dönesim yok hic
B: iyi biz kalalım o zaman

(Tarık pic bakışı atıp güldü)

Kahveleri ictikten sonra kalktık. Selinle Tarık dönmek istedi. Onları yolcu ettik. Sabah daha erkendi, 11 civarı falan. Şimdi napalım dedim, fayton dedi. Bi fayton bulduk, büyük adayı gezdik. Hep kucağımda yattı faytonda. Bende onun güzel saclarını sevdim. Mis kokusunu kokladım. icimden iyi ki o gün o pekekent müdürün yanına gitmişim diyordum. Yüzümde sürekli bi gülümseme vardı. Faytondan indiğimizde ikimizede belirsiz bi uyku cökmüstü. Uyusak mı ya bu gidişle akşam otelden cıkamıycaz dedi güldü, bende olur valla gel bakalım dedim, elinden tuttum otele girdik, bu gece de kalıcagımızı söyledim, odalarımızın oldugu kata cıktık, hicbisey söylemedim, ilk kendi odasına yöneldi, sonra kapıyı acmadan arkasını döndü, beraber uyuyalım mı dedi, gülümsedi, uyuyalım tabi gel buraya dedim kendime cekip sarıldım, cok mutluyduk beyler rüya gibiydi, odaya girdik, yataga uzandık, icerisi cok sıcaktı klimayı actım, sonra onu göğsüme yatırdım, uyumasını bekledim, saclarını öpüp kokladım, 10 dakika gecmeden uyudu, cok guzeldi beyler, onun güzelliğini izlerken bende uyuyakaldım..