0
1) partilerin parti içi demokrasisi: mesela chp. parti içi delegeleri genel başkan seçiyor, genel başkanı parti içi delegeler seçiyor. bu aptal döngü böyle gidiyor. halk hiç bir şeye karışamıyor. halbuki üyeler parti içi delegeleri seçse ve o delegeler genel başkanı seçse (demokrasilerin çoğunda böyle) , genel başkanın delegeler üzerinde herhangi bir yaptırımı olmasa kılıçdaroğlu kaç kez gitmiş , chp ilerlemye ve gelişmeye başlamıştı ama onun yerine geriye doğru gidiyor
2) ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı yasalar: mesela hakaret davaları türkiye de adaletin üzerinde ciddi bir yük. fındık kabuğunu doldurmayacak bir şey için milyarlarca dolar zarar ediyoruz. hakaret ve sözel koruma yasaları kalkmalı. unutulmamalı ki adamlık hakaret ve küfür ettirmemek değil etmemektir.
3) memurluk hedefleyen zihniyet: hedef üretim değil de oturduğu yerden para kazanmak olunca ekonominin kalkınması da mümkün olmuyor. memurların 5 yılda yapacağı bir ürün ya da tasarım özel sektör tarafından 6-7 ayda, daha kaliteli ve daha ekonomik bir şekilde yapılabiliyor.
bunlar olsun dediklerine gerek kalmaz