Namazı kıldık, tesbihleri çektik, dualarımız okundu o sırada cami hocası 'Cemaat, camimizin duvarları dökülüyor. Tadilat için herkes bağış kutusuna 3-5 bişeyler atsın' dedi.

O sırada Sözlükte ki muhabbetlerin etkisinde kalarak hocaya 'Kaçıcam ben imam kardeş işim var' dedim
Hoca istifini bozmadan 'Bari sadakadan düşseydik serkan abi sonra kalkarsın' dedi.

Ben iyice öfkelendim. 'Ne zaman kalkacağımı sana mı soracağım aslanım' dedim.
Hoca sakinliğini koruyarak 'Tamam mübarek kardeşim niye sert yapıyorsun, tamam tamam kalkalımda ayıp oluyor' dedi.

Ben hala sabahın köründe uyanmış olmanın verdiği sinir ve gerginlikle 'Sadakanın ayıbı olmaz imam kardeş, Herkes kendi nefsiyle veriyor. Hayırdır senin bir sıkıntın mı var ?' dedim.

Hoca ayağa kalkıp 'Hayırdırı ne Serkan abi geçen ay 2 duvara 3 bin lira verdim. Her seferinde aynı şeyi yapıyorsun mübarek bizi mi koparıyorsun anlamadım ki' dedi..

Beyler çılgına dönmüştüm 'Kim kimi koparıyor kendi sadakasının dıbına koyim' diyerek halının üstünde ki 99 adet boncuklu tesbihi alıp hocanın yüzüne fırlattım.

Tabi hoca tecrübeli, hoca hızlı, O benden önce çoktan cebinden çıkardığı muskaları boynuna asmıştı bile..
Ee kolay değil yılların seccadesi. Usta seccade.