Beyler birazda komik define hikayelerimden bahsedeyim,
Sene 2012 4 kişilik ekiple mağaraya zar zor girdik, mağaranın içinde yaklaşık 150-160 metre ilerledik lahitin olduğu odaya yaklaşmıştık.
Lahit yaklaşık 50 metre ilerdeydi, belliydi bu mağaraya girilmişti.
Birazda başımız ağrımaya başlamıştı beyler, çünkü nefes almaya zorlanıyorduk.
Tam lahit odasına dalmaya hazırlanırken ekipten birisi çantadan tavşan çıkarmıştı.
Tavşan"ı ne yapacaksın demiştim oda lahit odasında zehirli gaz varmı diye kontrol edeceğim demişti.
Bende buna salak salak iş yapma ver tavşanı bana, tavşandan ne istiyon 3 kuruşluk hazine için pekekent demiştim.
Bende tavşanı alıp kendi çantama koydum, maskeyi taktım lahite daldım.
Aslında direk lahit odasına dalmazdım ama mağaranın önceden kazıldığı belliydi, muhtemelen lahit odasını bizden önce açmışlardı.
içeriye girdiğimizde lahiti önceden soymuşlardı beyler, kemiklerden başka en ufak bi tane parça koymamışlardı.
Ben bu tarz şeylere dayanamam beyler, giberim altınını hazinesini Tavşan"ın canından dahamı önemli.
Çıkışta tavşanı ormana bıraktım ne güzel gitti. O günden sonra o arkadaşla hiç kazıya gitmedim.
Tavşan definecilerin kullandığı en acımasız yöntemlerden birisidir, sakın yapmayın böyle şeyler.
Yapanın dıbına koyayım, bu nasıl bir hayvanlıktır.