/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +34
    Babalar annelere niye küfreder ki niye yaparlar? Hem de bağırarak çocuklarını hiçe sayarak, düşünün 4 yaşındasınız evde oturmuş çizgi film seyrediyorsunuz sonra babanızı elinde bir bıçakla annenizin arkasında görüyorsunuz. Anneniz kaçmak için son çare camı açıp aşağıya düşünmeden atlıyor. Siz hala çizgi filme bakıyorsunuz, birden bir el sizi alıp sürüklüyor aşağıya yaka paça indiriyor sonra diyor ki bak oğlum annen bizi rezil etti... Ambulans polis geliyor siz dedenizin evine gidiyosunuz hem de tek başına saat gece 9'da Allah'tan güvenlice varıyorsunuz o eve sonra bağrış, çağrış, yalandan ağlamalar... Orda elinize bir çikolata vermişler sizin uğraşınız olmuş unutmuşsunuz belki. Aradan biraz zaman geçiyor annenizi sorup ağlıyorsunuz hem de durmadan aradan 2 hafta daha geçiyor çocuksunuz avutmuşlar iyi bakmışlar ş9nra hasteneye zütürüyorlar meraklı gözlerle etrafa bakıyorken acıyan yazıklıyan gözlerle sizi izliyor aileniz sandığınız insanlar. Annenizi görüyorsunuz tabi mutlu olmak lazım değil mi ama yok olmuyor çünkü anneniz ameliyat olmuş iki ayağı da kırılmış hareketsiz yatıyor oracıkta kalmış yardıma muhtaç. Sonrası polis, boşanma davası aile dediğimiz sandığımız büyükler araya giriyor çocuk var yazık olur ayrılmasınlar diye ikna edip barıştırmaya kalkıyorlar. Ne akla hizmet bilmem barışmışlar. Sonrası annenize siz iki sene yardım ediyorsunuz evde elinizden geldiği kadar yardım ediyorsunuz çocukluk ya bazen yapmıyorsunuz anneniz üzülüyor, ağlıyor, kıyamıyor yine siz yapıyorsunuz çünkü anneniz sakat iyileşmesi uzun sürecek ben o zamanlar hiç iyileşmiycek sanırdım. Çocukluğunuz annenize bakmakla geçer akrabalar da bir yere kadar yardım eder yine size kalmıştır işler. Ben çocukluğuma 8 yaşında kavuştum annem tam olmasada iyileştiği yürüdüğü sene ayakları ağrırdı gece uyuyamazdı sadece ovunca geçerdi ağrısı uyurdu bikaç saat ben sırf annem uyusun diye sabaha kadar ovardım ayağını bazen canım sıkılırdı televizyon izlerdim sırf o yüzden gece çıkan herşeyi bilirdim. Zaman geçti su gibi bazen temiz berrak, bira gibi yavaş ama dayanılır, bazen de tak gibi bitmez tükenmez. Kavgalar hep vardır, dayak hep vardır, küfürler hep vardır, tehditler hep vardır. Bu zamana kadar bir çok kere boşanmaya çalışmışlardır ama o beyninin var olduğuna inanmadığım aile büyükleri izin vermemiştir. Sonra büyümüşsündür sen de ama olmamıştır hiç çocukluğun her evde olur diyeceksiniz belki de ama hep olmamıştır bu sonra kardeşlerim oldu onlar da büyüdüler büyük olanı ben büyüttüm diyebilirim çünkü onlar kavga ederken ben uyuttum onu, ben değiştirdim altını ben duymaması için herşeyi yaptım oyun oynadım yeri gelince. O da büyüdü artık ama ben daha büyüğüm herşeyin farkındayım ölmek mantıklı, kaçmak da mantıklı, ama geride bırakmak kolay değil. Aynı kavgalar aynı büyükler sonu aynı bir kısır döngü. Sonra sigaraya başlarsınız hiç farkında olmadan herşeyin farkındaydım sanıp hiçbirşeyin farkında olmadığınız zamanlardır bunlar boş yalan ama gerekli. Sigara benim hayatımı kurtardı anlamlı hale getirdi artık her gün daha çok sigara içmek için yaşıyorum belki de saçmalıyorum ama olsun. Bir abiniz farkediyor duyuyor gelip size kızıyor tehditler savuruyor, babanızla korkutuyor ama bir insam babasından daha ne kadar korkar ki? Zaten ölmekten korkmuyorum ki zaten nir geleceğim olmasını ummuyorumki zaten o yüzden fen lisesinde çalışmayan mal denilen çocuk ben oldum o yüzden sigara içmekten vazgeçemeyen çocuk ben oldum. Bazen özenti dediler bazen de dertli ama son noktayı da sevdiğim kız koydu hayatıma ben onu gerçekten sevmiştim sırf onu sevdiğim için hayatım bitti çünkü bana çoğu kişinin de kaldıramayacağı bir söz söyledi "olacaksa bile, senle olmayacak!?" bu sözden sonradır ki içmeye de başladım, bu sözden sonradır ki sarhoş olamadım, bu sözden sonradır hiç içten gülemedim işte şimdi de bu sözden sonra belki de ölümü tatmak istedim.
    ···
   tümünü göster