o gün herşey çok iyiydi benim için beyler . herşeyim , ilkim, güzelim kevserimle dünya durmuştu benim için.

aradan iki ay geçti

kevserimle daha yakındık artık, almiladan haberim yoktu . duyduğuma göre ahmetlede ayrılmışlar. her hafta furkanın mezarına uğruyordum kendi ellerimle toprağını suluyordum.

aradaki iki ayı özetlersek ; nerdeyse her saniyem kevser omuştu içim dışım kevser, sağım solum kevser , ışığım da kevserdi karanlığımda kevserdi. sevinçliyken benimle mutlu olanda kevserdi moralim bozukken beni teselli edende kevseri. iki günde bir mutlaka buluşuyorduk. bazen ilk gittiğimiz kafeye gidiyorduk bazen parka . bazende sadece telefonda mesajlasıyorduk.

Okullar açılıyordu artık.Yaz yavas yavas bütün heyecanını kaybediyordu ama biz kevserle ilk günkü gibi birbirimize bağlıydık. Artık onun elini tutmak dışında ona sımsıkı sarılabiliyordum . Biliyorumusunuz beyler ilk defa dudağından öptüm onu ama sadece bi kere. Onun öptükten sonra kanatlanıp havalandım sandım beyler . ayaklarım gerçekten yerden kesildi sandım.

Okulun ilk günü beraber gittik okula. önce onu bölümüne uğurladım sonraa kendi bölümümün yolunu tuttum. gitmeden bana iyice tembihledi
k: bak yusuf derslerine iyi çalış tamammı okuldan sonra ben seni almaya gelicem . artık beraber ders çalışıcaz okulunu daha fazla uzatmamalısın.

dedi ve artık benim için meşhurlaşan gülüşünü yaptı.
b: tamam anne söz sen yokken ağlamıcam

dersler biribirini kovaladı hocalar herzamanki gıcıklıklarıyla. 3 4 saatlik dersleri blok yaptı. tabiri caizse biraz daha otursak zütümüz sıralara yapışacaktı. Derslerim bitince sınıftan çıktım ve gültanemi karşımda buldum