“Benim ihtiraslarım var, hem de pek büyükleri, fakat bu ihtiraslar, yüksek mevkiler işgal etmek veya büyük meblağlar elde etmek gibi maddi emellerin tatminine taalluk etmiyor. Ben bu ihtiraslarımın gerçekleştirilmesini, vatanıma büyük faydaları dokunacak, bana da liyakatle ifa edilmiş bir vazifenin canlı iç rahatlığını verecek büyük bir fikrin başarısında arıyorum. Bütün hayatımın prensibi bu olmuştur. Ona (bu büyük fikre) çok genç yaşımda sahip oldum ve son nefesime kadar da onu muhafaza etmekten geri kalmayacağım"

Bu mektup 1914 yılının kasım ayında bir Osmanlı subayı tarafından Istanbul'da yaşayan bir italyan hanıma yazılmıştır.
Not:Bu bayan bir ingiliz baskınında evinde Osmanlı Subayı fotoğrafı bulunduğundan sınır dışı edildi.

Bundan nerdeyse 102 yıl önce yazılan bu mektup belki de bugün ülkemizde neyin ekgib olduğunu gösteriyor. Osmanlı subayı fotoğrafı bulunduğu için ülkesine gönderildi. Bu subay ülkesinin bir karış toprağını korumak için canını vermeye hazır olduğunu net olarak belirtmiş ülkenin boyle zor bir zamanında. Belki de en çok çıkar sağlayabileceği bir durum, savaş, durumunda bile rütbe, para,rüşvet, şan,şöhretin umrunda olmadığını belirtiyor. O zaman da bile devletin en önemli adamları çıkar peşinde olması devletin çöküşünü kaçınılmaz hale getiriyor. Durum ne yazikki su an da farkli degil, ülkenin başındakiler 3-5 kuruş fazla kazanayım diye kendi çıkarları için 80 milyon kişinin menfaatlerini hiçe sayıyor.

Evet çoğunuzun da tahmin ettiği gibi bu mektup Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından yazılmıştır. Atatürk’ün ilke ve ideallerini yansıtan, bu devlet yöneticisinin ve liderinin nasıl olmasını gerektiğini harfiyen gösteriyor.

Umuyorum ki Allah bu ülkeye nice Mustafa Kemaller verecek, ilkelerinden şaşmamamız şartıyla, damarlarınızdaki kanın nerden geldiğini asla unutmayın.