panpa daşak geçmenin alemi yok.
Sn.Führer annesinin ölümüyle beraber öksüz kalmıştır. kendisine bağlanan yetim maaşı yetmediğinden, doğduğu kasabadan (braunau am inn) viyanaya göç etmek zorunda kalmıştır. Führer viyanaya geldiğinde burada 2 milyondan fazla yahudiyle karşılaşır. ilk zamanlarda, günleri çok dolu ve zihnide bir o kadar karışık olan Führer, yahudilerin ne tak olduğunu anlamamıştır. ancak içinde öylesine büyük bir yahudi nüfusu barındıran viyanada, yahudilerin çirkinliklerine göz yumabilmek mümkün değildir. Führer, Kavgam Kitabının 54. Sayfasında şu ifadelere yer verir:
--
spoiler--
... Gerçek şuydu ki estetik adı altında ortaya konan çirkinliklerin, güzel sanatlardaki bayağılıkların, tiyatrodaki budalalıkların onda dokuzu, ülke nüfusunun ancak yüzde birini temsil eden bir kavmin hakimliği altında bulunuyordu...
--
spoiler--
ve 55. sayfada devam ediyor:
--
spoiler--
'' ... Yahudilerin fuhuş ve beyaz kadın ticaretinde oynadığı rol bunlar arasında ilk sırada yer alıyordu. Bu rol, güney Fransa limanları dışında, Batı Avrupa şehirlerinden ziyade Viyana'da kolaylıkla gözlemlenebilirdi. Akşam vakitleri Leopolsdadt'ın arka sokaklarına çıkıldığında, adım başı çarpıcı görüntülerle karşılaşmak olağandı. Doğu Cephesindeki askerler savaşta bu görüntülere şahit oluncaya daha doğrusu bu işi yapmaya mecbur kalıncaya kadar Alman milletinin bundan bilgisi yoktu.
Faziletin büyük şehrin bataklığı içinde isyan edilesi biçimde suistimal edilmesini, o hayasız ve duygusuz Yahudilerin organize ettiğini gördüğümde tüylerim diken diken olmuş halde dehşet bir kin kasırgasına tutuldum.
Artık, Yahudi meselesinin karanlıkta kalması mümkün değildi. Bundan böyle bunu kendime görev olarak kabul ettim... ''
--
spoiler--
Diyerek devam eder. yani birinci dünya savaşından sonra, yahudilere yapılan ırkçılığın temelleri buna dayanmaktadır. dolayısıyla Türkiye'de faşist tipte bir milliyetçiliğin yani ırkçılığın yükselmesi için böyle bir lider ve buna benzer koşular gerekmektedir.
Suriyelilerin bizim ülkemizde bizden daha kral gibi yaşadıkları söylenemez. Şuanda bir çok suriyeli sokakta kalmaktadır. Evet, belki istedikleri üniversitelere yerleşebilme vs. gibi bizde olmayan bir takım hakları var. ancak bu gerçekler, onların bizden daha kra yaşadığı anldıbına gelmez. Bugün bir Rize'ye gitsen ya da Konya'ya gideyim desen ve önüne gelen ilk vatandaşa hükümetinden memnun musun? desen. alacağın yanıt tektir:
çok şükür., Hal böyle olunca ülkemizde faşist tipte bir Türk Milliyetçiliğinin yükselmesi beklenemez.
Ama, bugün 5-6 yaşında avucunu açıp bizden para isteyen suriyeli çoçuklar, yarın öbür gün 12-13 yaşına geldiklerinde çakı çekip te para istemeye başlayacaklar. Milletimiz bu durumdan rahatsız olduğunda, faşist tipte bir Türk milliyetçiliği yükselecektir. Önemli olan bu etnik fazlalıkların ne tak olduğunu anlamak ve milletimizin anlamasını sağlayıp, onlara karşı gereken önlemi almaktır.