+2
-1
Dün gece yorgundum yazamadım.. Telafi edeyim dedim..
YAĞMURLU bir sonbahar günüydü.. Etrafım sanki mahşer alanı gibi kalabalıktı.. Buna rağmen o kadar yalnız hissediyordum ki.. Yağmur göz yaşlarımı gizliyordu ama hıçkırıklarım için aynı görevi üstlenemiyordu.. Bitap düşmüştüm, gençliğim SOLMUŞTU sanki.. Zar zor duruyordum ayakta.. Sessizliği anne'nin ÇIĞLIKLARI bölmüştü.. O an anlamıştım seni getirdiklerini.. Bu ACIYA daha fazla dayanamayıp kapanmıştım dizlerimin üstüne.. Binlerce keşkeler düğümlenmişti boğazımda.. Bu zamansız ayrılık için hazır değildim.. Nasıl olabilirdim ki..? Geleceğim de sana dair hayalleri kuramayacaktım, bu yüzden MAZiDE sıkışıp kalmak istedim o an..
Beni ateşe seni TOPRAĞA vermişlerdi.. Kalabalık dağılmıştı ve yanı başında duruyordum sersemlemiş bir halde.. Nasıl veda edecektim ki sana..? Veda etmek mi, edememek mi daha zor bilemiyordum o an.. Saatlerce tek kelam etmeden durmuştum yanında.. Sonunda SESSiZ bir VEDAA ile ayrılmıştım yanından..
Seneler geçti bu veda'nın üzerinden.. Gidişinle sadece sana değil tüm insanlığa vedamı ettim.. Dört duvar arasında gece ile paylaşıyorum hüznümü.. Yokluğunu yazdığım satırların arasına kazıyorum.. Sen yoksan kimse olmasın.. Yokluğunda yalnızlığım ile demleniyorum.. ÖLÜM vefasız değildir, seni bulduğu gibi beni de bulup kurtaracak bu girdapdan..
Vuslat anına kadar hoşçakal cantanem..