+9
-1
genelde evde ekmeği ben alırım. mahallemizin fıırınına geldiğimde ortalıkta ekmek falan yoktu o sabah. fırıncı mehmet amcaya sordum ne zaman çıkar diye falan
biraz bekleyeceksin delikanlı dedi. dört beş dakikaya kadar çıkar dedi.
kenarda dikilmiş beklerken, içeriye yaşlıca bir adamın içeriye girdi eskimiş ceketinin sol yakası altında bir madalya parıldıyor ve yürürken hafifçe topallayan sevimli bir amcaydı giren
selam verdikten sonra tezgaha yaklaşarak
"ekmeklerimi alayım benim ikizler acıkmıştır” dedi mehmet amcaya ve bir poşet uzattı.
mehmet amca, adamın kendisine uzattığı poşeti alarak tezgahın altına eğildi ve bir gün öncesine ait olduğu anlaşılan ekmeklerden 4-5 tane çıkardı.
ekmeklerden birkaç tanesinin şekli değişmiş, sertleşmiş, taş gibi olmuştu. mehmet amca ekmekleri verdikten sonra usulca sordum.
şimdi sıcak ekmek çıkacak abi dedim niye beklemedi amca dedim
mehmet amcanın cevabı beni üzmüştü..
"bayat ekmekleri kendisi durumu olmayan fakir bir adam. bayat ekmekleri ucuzdan veriyorum" dedi
ee abi kim bu adam nerden tanıyosun diye sordum.
mehmet amca kendisinin Kore gazilerinden olduğunu söyledi oğluyla gelini bir trafik kazasında vefat edince, ikiz torunlarını yanına almış meğersem, yıllardır onlara bakıyormuş, hem de çok fazlada bir maaşı yokmuş..
ufak da olsa bir şeyler yapmak istiyordum artık ve yine yavaşça dedim ki
aradaki farkı ben vereyim. hiç olmazsa bugün taze ekmek yesinler”
fırıncı tamam dedi. fırından çıktı mehmet amca çıraklarına ekmeklere bakın diyerek ve arkasından seslendi adamın amca bir dakika bakar mısın dedi. adam içeri girince ver amca sen o ekmekleri bana dedi ve fırından yeni çıkan taze ekmekleri adamın poşetine doldurdu
döndü ve dedi ki
“bugün çok şanslısın amca. çocuklar için sana pasta gibi ekmek vereceğim.”
yaşlı güzel amcam , bir evlat sevgisiyle kucakladığı torbayı göğsüne bastırarak kapıdan çıkarken bana döndü ve dedi ki:
Allah, senden razı olsun genç adam . bugün onların doğum günüydü...