+2
B-Ben
K-Kız
B-Herşeyden vazgeçtiğim anda karşıma çıkan fırsatlar beni tekrar ona zütürünce anladım , onsuz yapamadığımı. Onsuz sol yanımın ekgibliğini ve içimin acıyışını. Herşeyde onu aradığımı. Sabah uyandığımda henüz gözümü dahi tamamen açmadan ona attığım gunaydım mesajını . Saçma sapan zamanlarda aklımdan çıkmayışını. Akşamları konuşurken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığımız zamanları aradığımı fark ettim.
K-Bir insana gerçekten güvenebilmek zaman gerektiriyor ve belki ben hep bu zamandan kaybettim elimdeki fırsatları. Belki de onun dediği gibi hayatımda bir daha asla onun sevdiği kadar sevilmeyecektim. Insanlar ellerine koyulan şansları geri itebiliyorlar zaman geçiyor, geçiyor, geçiyor ve sonunda ne kadar güzel bir fırsat olduğunun farkına varıyorsun tüm çevren onun hakkında olumlu kararlar alsa da bir türlü sen alamıyorsun o olumlu kararları. Tam o kararları almaya başladığın zaman, çabalamaya başladığın zaman her şeyin çok fazla geç olduğunu anlıyorsun. Tüm ümitlerini kafanda bitiriyorsun ve karşına çıkıyor ne yapıp edip onu görmeye çalışırken belki senden asla çıkmayacak kelimeler çıkıyor. O çabaların sonucunu alıp çağırıyorsun, yanına geliyor ve elini sıkmaya bile cesareti bulamıyorsun kendinde. Nerede o kadar çabalayan insan bir anda her şeyi unutuyor, dili tutuluyor ve pişmanlık duyuyorsun içinden diyorsun her şeyi konuşamıyorsun, sadece ama sadece ona bakıyorsun.
B-Ona baktığın zamam herşeyi unutuyorsun. Gözlerinin kahvesinde kayboluyorsun. Düşünüyorsun , bunca zaman yaptıklarını. O kadar çabalamana ramen unutmadıklarını. Ilklerini getiriyorsun ister istemez aklına. Birkez olsun içine cekemediğin kokusu tütüyor burnunda. O an ellerinin ellerine karıştığını hayal ediyorsun. Elleri ellerindeyken içindeki o anlamsız duyguyu hayal etmeye çalışıyorsun. Gözlerine dalıp gittiğin o an birbaşkasının lafa girmesiyle bozuluyor anca tutuklu kalışın. Hiç bitmesini istmediğin yerden kopuyor mutlu anların. Sadece o gelip yaralarını sarabiliyorken gittiğinde , daha once hic acımamış yerlerin hickimsenin dokunmadigi yerler yaralanıyor ve sen sadece sabredebiliyorsun. Gözün doluyor onun gitmeden önce söylediklerini düşünürken. Işte o an yaşadığın o çaresizlikle birlikte yaşlar dökülüyor gözünden. Birdaha olmayacak diyorsun kendi kendine. Bu şekilde avutmaya çalışıyorsun kendini.
K-Mesela bir daha belki de onunla karşı karşıya gelip konuşabilecek bir zamanın olmayacak. Ama bunu bile bile genede konuşamıyorsun, gözlerini her defasında çeviriyorsun. Ya abi bir nasılsın bile diyemiyorsun sürekli ondan bekliyorsun o anın tadını çıkarmaya çalışırken bir andan da kendi ellerimle mahvedebiliyordum. O kadar cesaret edip de çağırdım şimdi ne yapacağım, ne konuşacağım diye düşünerek zaman geçiriyorsun. Bir anda zaman geçiyor ve tekrar tekrar tıkanıklığı yaşıyorsun nereye kadar bakabilecektik birbirimize. Eninde sonunda kalkacaktı oradan. Ve kalktı da, böyle sanki gitme biraz daha otur diyeceksin ama konuşamıyorsun her an bir tepki verir diye, konu açmak istiyorsun beceremiyorsun ve korktuğun şey oluyor kalkıyor gidiyor ve sen sadece elini sıktığınla kalıyorsun, arkasından söylediğin bir kaç kelime ve yaktığın bir sigaradan başka hiçbir şey olmuyor.
B-Yaktığın sigaranın dumanın kaybolsıyla onun gözden kaybolması bir oluyor. Gidişinin koyması değilde yaptıkların ağır geliyor. Bunca zaman yaşattıkların. Her alkol ortamında aklına gelişin. Adını duyunca içinin sızlayışı aynı anda oluyor. Başkasında buluyorsun onda bulamadığın mutluluğu. Belkide öyle sanıyorsun. Çünkü onunla olan bir mutluluk nasıl olur bilmiyorsun. Sadece seni defalarca reddedişi kalıyor. Gittiğin o yollar uzadıkça uzuyor , bitmiyor. O olsa. Mutlu olsak. Sol yanımda kalsa. Her seferinde aynı şeyler dönüp dolaşıyor. Her defasında aynı şeylerin yaşandığı gibi. Sadece konular farkli sonlar hep aynı oluyor.
K-Aslında onunla birlikte sende üzülüyorsun hattâ kahroluyorsun ama insanlar açık yaralarının üstünü örtmek için nasıl yara bandı kullanıyorsa sen de bir süre sonra gülmenle o mutsuzluğunu o açık yara gibi kapatıyorsun ve mutlu sanıyorlar oysa ki olmuyorsun. Aslında ikimizde birbirimizle nasıl mutlu olunur bilmiyoruz ikimiz de aynı ekgiblikleri yaşıyoruz. Sadece sen bu mutluluğu başkasıyla kapatmaya çalışıyorsun ya da istiyorsun hattâ çok güzel bir şekilde başarıyorsundur belki de ama ben tek başıma yenmeye karar vermiştim tek farkımız belki de buydu. insan gerçekten de elindekilerinin değerini kaybettikten sonra anlıyor ve her şey için geç oluyor. Sende bunlara izin verdiğin için sadece seyirci kalmak zorunda oluyorsun. Onun şimdi ki mutluluğu bulduğu kızın yerinde sen olabilirdin ama her şey için çok geç. Sanırım hayatım boyunca hep seyirci olarak kalacağım.
K-11 Nisan Pazartesi günü, akşam bir arkadaşımla sahile inmiştik. Teknelerin altına denize çok yakın bir yere oturduk sigara içiyor, aklımızdakileri anlatıyorduk tam o saat 8 buçuk yani oturup konuşulmalık en sakin saat, yerdi. Aklıma birden sen geldin tam o saatte sapsakin oturup konuşmak istedim denize bakarak seninle. Belki oturur düzgünce konuşabiliriz diye düşündüm. Sonra seni aradım haftaya gelip gelmeyeceğini sordum gelmeyeceğim dedin. Haftaya diye sordum şans vardır diye aslında bir yandan da haftada bir kere geliyor onda da bana niye vakit ayırsın diye düşünmeden duramadım tabii. Sonra haftaya olur mu dedim kabul ettin böyle bir rahatladım o yüzden akşam akşam diye tutturuyordum çok sakin tam konuşulacak zaman olduğu için. Daha mantıklı düşünerek konuşabilirdik gulebilirdik. Eğlenceli 1 saat olurdu bence. Sonra tabi bana salak salak şeyler oldu birden midem bulandı, başım döndü, üşümeye başladım, kustum, haliyle korktum. Telefon çaldı bir baktım sen arıyorsun ama elimde olmadan konuşamadım. Aslında varya ne kadar hoşuma gitti sana anlatamam böyle merak etmen falan. Nasıl hoşuma gidiyor sonra tabi o duyguyu düzgünce yaşayamadım bile her yerim değişik olduğu için. Sonradan aptal aptal güldüm tabi. Artık aramızda sorun yoktu mesaj atmaktan, aramaktan korkmuyordum.
B-tak gibi bir günün ardından eve geldiğimde abimin içelim deyişiyle içimde bir rahatlama oldu. Hazırlandık evden çıkıp alkol almaya gitmek için. Yolda o aradı. Haftaya gelip gelemeyeceğimi oturup konuşmak istediğini söyledi. Içimden evet gelicem demek geldi , diyemedim. Çünkü hayatımda başkası vardı. Ona ihanet etmek istemiyordum. Ama yinede olur dedim. Birdahaki hafta için anlaştık. Alkol alıp eve gidince aklıma "ne konuşucaz ki ?" sorusu takıldı birden ve tekrar arayıp söylemesini istedim. Kötü olduğunu söyledi konuşamıyorum dedi ve ustelemedim. Biraz geçtikten sonra merak edip tekrar aradım. Daha iyiydi. Sonra eve gittiği gibi mesaj attı ve günü bitirdim.
Devamı gelmedi ve birdaha da konuşmadık. Bu kitap değil aslında yaşadığımız şeyleri yazdık diyebiliriz. Ben 3 sene bu kızı platonik sevdim ve bir gün bana seni seviyorum dedi o günden sonra 9 ay konuşmadık. Neyse üşenmeyip okuyana helal olsun. Herkese iyi günler dilerim.