-
1.
0Telefonu açtım, önce bir cızırtı sesi geldi ve dedi ki: " Spike yaaa, araban boşta mı kanki yaa?"Tümünü Göster
bu arayan kişi mahallenin reisiydi. " arabayla 2-3 saatlik işim var" dedim ve uzatmadan kapattım.
Bu arada o turunculu kişilerede yaklaştım, ellerinde kazmalarıyla yol bakım çalışması yapan yanlarındada belediye aracı bulunan görevlilermiş. Hepimiz soluklandık ve yola devam ettik.
Bu sefer denize çok yaklaştık, yol denize sıfırdı neredeyse betona çarpan dalga yola kadar geliyordu. Yeşillik alana doyduk birazda denizi izleyerek yola devam ettik. Yumurta'nın ve Mantar'ın gözlerine baktığımda birazcık yorulduklarını görebiliyordum çünkü bende yorulmuştum. Derin bir sessizlikle manzaraların tadını çıkartmaya devam ettik.
X liman girişine geldik sonunda... Yumurta adamı aradı ve "Gişeden içeri gir şu yoldan dümdüz gidecez kanka" dedi. Gişeden girdik ve yoldan dümdüz gittik. Yumurta tekrar aradı " Mavi araba biziz" dedi. 500 metre ilerdeki karavandan çıkan bir adam el salladı bize ve iskelenin sürgülü kapısını açtı bize. Arabayı, karavanın yanına çekmemi söyledi. Karavanın yanına arabayı parkettim.
Adamla tokalaştım ve bizi karavanına davet etti. Karavana içine girdik, karavanın içinde bir yatak, arka bagajına inen dar bir boşluk, buz dolabı, bir sürü raflar ve rafların üzerinde çikolata, şeker gibi abur cuburlar düzenli bir şekilde yerleştirilmişti. Arabanın içinde dolanan yavru bir pitbullda mevcuttu. Adam ilk onu arabadan çıkartmak istedi, köpekten rahatsız olmadığımızı söyledik ve içeride durmasına izin verdi. Ben ve Mantar yan yana yatakta oturduk, adam hemen yanımdaki sandalyeye oturdu ve Yumurta'da tabureye oturdu.
Hoşgeldiniz faslından sonra tanıştık ve adam hem gerçek adını hemde kod adını söyledi. Adamın adı Hasandı. Hasan emmi şöyle bir giriş yaptı "Yumurta, balık hamsi derken şey mi almaya geldiniz ?" dedi. Yumurta gülerek "Evet abi, hahaha" dedi. Sonra hep beraber güldük. Hasan emmi gayet delikanlı bir adamdı sohbet muhabbet aldı başını gitti.
En sonunda gel gelelim konuya dedi. Hasan emmi ne kadar istiyorsun diye sordu. Bir miktar söyledim. Hasan rafın arkasından bir bim poşedi çıkardı. içimden güldüm poşedi görünce. bim poşedini açtı ve hayal olduğunu sandım heyecandan ellerime hakim olamıyordum. Beyaz tüylü, kuru ve iri sömekli bir maldı bu. Hasan bana dönüp " Bak sen tanıdıksın diye sana fazladan veriyorum" dedi. Gerçektende fazla miktarda verdi. Poşeti kapatmadan "Hasan abi, sömekleri elleyebilir miyim ? Bakabilir miyim rica etsem? " dedim. "Tabi, ne demek" diye cevap verdi ve beni kırmadı. Evet panpalar, can alıcı nokta burası; am, züt, meme hikaye dokunduğum en ciksi şey bu sömeklerdi. Aklınızda canlandırın, Tüylerindenki thc oranını elleyerek resmen hissediyorsunuz, yumuşak pamuk gibi ve kokusu bakire bir vajina gibiydi.
Teşekkürlerimizi sunduk Hasan emmiye. Tam gitmeye yakın Hasan emmi " vaktiniz var mı ? Size birşeyler ikram edeyim " dedi. Yumurta, Mantar ve ben birbirimize baktık, adrenalini kökleyecek aksiyon dolu kaderi belirleyecek kaptan bendim. "Var abi, olur valla" dedim
Devamı gelecek ...
başlık yok! burası bom boş!