+7
26 ağustos 2009. Dün gibi aklımda. Güzel bir tatildi benim için, o güne kadar. O gün köyden ayrılıp eve dönme vaktiydi benim için. Ben öyle umuyordum yani. Sabahın 6sinda dedemle yine güzel bir kahvalti yapıyorduk. Onun omzuna yaslanmak bu dünyada en güven verici şeydi. Dedem daha önce iki kez kalp krizi geçirmiş atlamaz denildiği halde bunlari cok cabuk atlatmis güçlü bir adamdı. Korkardim bazen ya tekrar olursa diye ama belli etmezdim hic.
Kahvaltimizi yaparken dedem her zaman yaptığı gibi aldığı yaşlılık maaşını cebime koydu. Yol parası yapıp kalaniylada kendime biseyler yapmamı ama asla kötü seylere harcamami söyledi. Utaniyordum bu durumdan ama cocuktum hosuma da gidiyordu acikcasi. Tesekkur ettim sadece dedeme. Kahvaltimiz bitti oturmus sohbet ederken dedemin hareketlerinde bir farklılık hissettik. Acı ceker gibi bir hali vardı. Babaanneme fatma su omzuma bir masaj yapar misin dedi. Tam arkasinda oturuyordum dedemin. Ben o sıra dalmisim. Bir an dedemin üzerime yığıldığını farkettim.Ne olduğunu anlamadan babaannemin çığlıkları kapladı bedenimi. Kos diyordu kos birini cagir. Kilitlendim o anda kipirdayamadim yerimden. Bir güç kaldırdı beni ayağa. Sokağa çıkıp biri lütfen yardım etsin dedem ölüyor diye yalvardigimi bilirim. Karsi evden öğretmen geldi sonra sonra da diğer insanlar. Öğretmen dedeme kalp masaji yapmaya başladı. Ama acmiyordu dedem gozlerini. Açıp da aslanim demiyordu bana. Tutmuyordu elimden. Dakikalar geçti ogretmen benden bir bez getirmemi istedi. Hangi kafayla bilmiyorum ama şöyle dusundum. Dedem kendine gelmisti. Agzindan akan o siviyi sileceklerdi. Evet dedem iyilesmisti. Ben oyle dusunmustum. Kalktim kosarak getirdim bezi. Cenesini bagladilar dedemin. Uzerine bir örtü orttuler. Üzerine bir bıçak koydular. Zaman yavaşlamışti sanki geriye yarim bir cay bardağı ve korkularım kalmıştı. O an düştüm yere bayilmistim.