Irkçı, insan ırklarının renk ve fiziki şekli esas alınarak birbirlerinden üstünlüğünü temel alan Faşizm felsefesini benimsemiş kişilere verilen isimdir. Irkçı insanların göstermiş olduğu bu tutuma ise Irkçılık veya Faşizm adı verilmektedir.

Irkçılık genel olarak çeşitli insan ırkları arasındaki biyolojik farklılıkların kültürel yada şahsi meseleleri de tayin etmesi gerektiğine ve doğal sebeplerle bir ırkın (çoğunlukla kendi ırkının) diğerlerinden üstün olduğuna ve diğerlerine hükmetmeye hakkı olduğuna duyulan inanç veya bu değerleri kabul eden düşüncedir. Ortaya çıkış nedenleri arasında çoğunlukla ekonomik nedenleri olması yanı sıra düşünsel nedenlere de dayanmaktadır.

Irkçılık genel hatlarıyla incelendiğinde kendi kanını taşıyan, aynı dili konuşan, ve aynı soydan gelenlerin başka soylardan gelenleri aşağılaması ve ezmesi olarak algılanır. Kafatası ölçümlerine dayanarak insan türü beş farklı gruba ayrıldı: Kafkas , Moğol, Etiyopyalı, Amerika Yerlisi ve Malayalı. Daha sonra bütün canlıları sınıflandıran isveçli biyolog Carolus Linnaeus deri rengine göre ayırt ettiği dört değişik ırk tanımladı. Onu izleyen biyologlar da fiziksel özellikleri temel alan ırk grupları üstünde çalıştılar. Ne var ki, bu tür sınıflandırmaların bilimsel ve kesin olmadığı daha sonra anlaşıldı. Tarihte en büyük ırkçılar Alman diktatör Adolf Hitler, italyan lider Mussollini’dir.

Irkçılık günümüzde bariz ortada olmasına rağmen Batılı’lar bunu reddetmekte, kısmen de olsa ırkçılık karşıtı gösteriler yapmaktadır.A.B.D başkan adayı Donald Trump Göçmenlerden ve Müslümanlardan nefret ederek(!) ırkçı biri olduğunu açıkca dile getirmiştir.

MiLLiYETÇiLiK

Milliyetçilik, Ulusalcılık yada Ulusçuluk, kendilerini birleştiren dil, tarih, kültür ve gelenek bağlarından bir çatı oluşturabilmiş sosyal birikimlerin adı olan millet veya ulus olarak tanımlanan bir topluluğun yaşama ve ilerleme ülküsünün toplumların ve insanlığın gelişmesini sağladığına inanan görüştür. Vatanseverlik kavrdıbının düşünce ve ideolojilerini tamamen bünyesinde barındırır.

Türkiye‘de vatanseverlik modernleşme çabalarının başladığı 19. yüzyıldan itibaren kuvvetlenmiştir. Türk devletinin modern bir devlet olma yoluna girmesi, vatandaşlık, anayasal düzen gibi modern siyasi kavramların gündeme gelmesiyle, vatanseverlik çeşitli akımların içerisinde kendini göstermiştir. Osmanlı Devleti’nde vatanseverlik anlayışının imgesel(sembolik) bir biçimde sanat ve edebiyattaki başlangıcını, Namık Kemal’de bulabiliriz. Devleti yaşatma gayesiyle ortaya çıkan modern Osmanlıcı, islamcı ve Türkçü akımların hepsinin, vatanseverlik düşüncesinden belli ölçüde etkilendiği söylenebilir.

Milli Şair ve Türk Şairi olarak bilinen ve tanınan Mehmet Emin Yurdakul’un,Cenge Giderken adlı şiirinin ilk kıtasını sizinle paylaşmak isterim.

Ben bir Türk’üm dinim, cinsim uludur.

Sinem, özüm ateş ile doludur

insan olan vatanının kuludur.

Türk evlâdı evde durmaz, giderim.

Mensubu olduğu vatana karşılıksız olarak bir gönül bağıyla hizmet etmesine milliyetçilik denir.
milliyetçilik, yükselmek için değil, yükseltmek içindir. topluluklar, fedakar fertlerinin çokluğu nispetinde yükselir. bazı ülküsüz topluluklar bunu anlamazlar. Lakin bu yüce millet, birkaç benliğini bilmez şahsın sözleriyle lekelenmeyecek kadar yücedir.

Faşizm’e inanmış olan topluluk ve ulusların,Üstün Irk çabaları boşa gitmiş, kendilerini bu nefret kuyusundan da arındıramayıp, tarihte kendilerine Faşist lider yada diktatör kavramlarıyla yer bulmuşlardır.
Not:Ülkücü hareket engellenemez.