+1
-1
soguk bir kış akşamıydı, hiç unutmam günlerden mübarek pazar. allahım bu nasıl bir kudret sanki kızlık zarı patlamış gibim gök deliniyor, bigiblete binerken oldu diyordu.
ben kendi asosyal alanıma çekilmiş,bu aciz asosyal bedenimle klavyelere üflüyor, soguktan tir tir titriyor aynı zamanda korkuyordum. içimde hazmedilemeyen bir huzursuzluk kol geziyor, sanki ödül töreni gibi art arda flaşlar patlıyor ve bu durum beni bi hayli rahatsız ediyordu.
hayattan sogumuş bir şekilde,can sıkıntısından saçlarımdaki yag bezelerini yuvarlayıp, klavye çekmecesinin altına sürüyordum. deli gibi trend arzusuyla başlık açıp,her seferinde bir başka yagmura diyerekten hüsrana ugruyordum. evet o gece herşey bir çuguyla başlamıştı ve çugular yagmur gibi şiddetini artırdıkça içimi bir huzursuzluk kaplıyor, trend kokusu o mis gibi toprak kokusuyla karışmışken, birden bire farklı bir koku algıladım ve bu koku o güzelim toprak kokusunu bastırıyor, insanı insani duygulardan arındıracak kadar şer ve şiddetli bir kokuydu.
o an içimdeki sıkıntının gittigini farkettim. meger sıkıntı yagmurdan ve havadan degil, akşam fazla kaçırdıgım pilav üstü kurudanmış.bir süre sonra yagmur dindi ve beni bir daha aldıgım hiçbir çugu mutsuz etmedi...