1. 1576.
    -6
    Karadeniz
    Vikipedi, özgür angiblopedi
    Git ve: kullan, ara

    Başlığın diğer anlamları için Karadeniz (anlam ayrım) sayfasına bakınız.

    Karadeniz haritası
    Karadeniz: NASA uydu fotoğrafı

    Karadeniz (Bulgarca: Черно море Çerno more; Rumence: Marea Neagră; Rusça: Чёрное море Çyornoye more; Ukraynaca: Чорне море Çorne more; Lazca: Uça zoğa ), güneydoğu Avrupa ile Anadolu yarımadası arasında yeralan kuzeyinde Ukrayna, kuzeydoğusunda Rusya, doğuda Abhazya ve Gürcistan; güneyde Türkiye ve batıda Romanya ve Bulgaristanla çevrili, Atlantik Okyanusu'na Akdeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi aracılığıyla bağlanan bir iç denizdir. istanbul boğazı vasıtasıyla Marmara, Kerç boğazı Azak Denizi'ne bağlanmaktdır.

    Karadeniz, 8 bin 350 kilometre kıyı şeridine sahip, 461.000 km² alan kaplayan (Azak Denizi dahil, Marmara hariç), en geniş yeri doğudan batıya 1.175 km, en derin noktası 2.210 m olan, Marmara Denizi vasıtasıyla Ege Denizi’ne bağlanan, batıdan doğuya böbrek formunda bir denizdir. Karadeniz üzerinde bulunan önemli liman kentleri Köstence (kent nüfusu 401,613), Mangalia, Burgaz, Varna (kent nüfusu 357,752), Odessa, Sivastopol, Yalta, Kerç, Novorosiysk (kent nüfusu 281,400), Soçi, Suhumi, Poti, Batum, Trabzon, Samsun, Ordu (kent nüfusu 435,000),Giresun ve Zonguldak'tır.
    Konu başlıkları
    [gizle]

    * 1 isim kökeni
    * 2 Genel Özellikler
    * 3 Doğal yaşam
    * 4 Turizm
    * 5 Notlar
    * 6 ilgili bağlantılar
    * 7 Dış bağlantılar

    isim kökeni [değiştir]
    1544, Battista Agnese'ya ait Karadeniz Haritası
    Diego Homem ait bir Karadeniz Haritası

    Karadeniz adını Osmanlı ve Selçuklu Türkleri'nden almistir. Türkçe'de 'Kara' Kuzey yönünü ifade eder. Benzer sekilde Saka-Yakut-Turkleri'nin yasadigi bolge olan Sibirya'nin kuzeyindeki denizin adi da Kara Denizi 'dir. Turkce'de Kizil Guney yonunu ifade eder. Ornegi Anadolu'nun Guneyi'ndeki Kizil Deniz'dir. Ak yani beyaz Bati'yi gosterir. Her ne kadar bugun Akdeniz sadece Turkiye'nin guneyindeki denizi ifade etse de eskiden Ege Deniz'i ve Akdeniz ayni ad ile yani Akdeniz adi ile ifade edilir, Ege Denizi'ni ayrica belirtmek gerektiginde Adalar Deniz'i denirdi.[1] [2] [3]

    Eski Turkce'de renklerin bircok anlami vardir.

    Kara Kuzey yonunu gosterir, ilgili oldugu hayvan yilan, mevsimi kis, ilgili oldugu madde su, yildizi sub-yildiz yani Merkur, alakalandirildigi gunun vakti geceyarisi olup Olum ile iliskilendirilmistir.

    Gok -Gokturkler'de oldugu gibi- Dogu yonunu gosterir, ilgili oldugu hayvan ejderha, mevsimi ilkbahar, ilgili oldugu madde agac, yildizi ıgaç-yildiz yani Jupiter, alakalandirildigi gunun vakti sabah olup, guzellik ve genclik ile iliskilendirilmistir.

    Kizil Guney yonunu gosterir, ilgili oldugu hayvan kizil saksağan, mevsimi yaz, ilgili oldugu madde ates, yildizi ot-yildiz yani Mars, alakalandirildigi gunun vakti ogle olup, kahramanlik ile iliskilendirilmistir.

    Ak Bati yonunu gosterir, ilgili oldugu hayvan Pars, ilgili oldugu madde maden, mevsimi guz, yildizi Erklig yani Venus, alakalandirildigi gunun vakti aksam olup, bilgelik ile iliskilendirilmistir.

    Osmanli aynen bu Turk gelenegine gore sahip oldugu denizleri isimlendirmistir. Buna gore Osmanli'da:

    Karadeniz:bahr-i siyeh(karadeniz); Akdeniz ve Ege: bahr-i ebyaz(akdeniz); Kizildeniz: bahr-i ahmer(kızıldeniz) adlari ile anilmistir.

    Benzer isimlendirme Orta Asya'da da gorulmektedir. Turkmenistan'da ulkenin kuzeyindeki colun adi Karakum'dur. Kazakistan'da Altay Daglari'nin guneyindeki cok Kizilkum'dur. [7] [8]

    Butun Turk ulkelerinde dag, deniz, ve tepeler Ak, Kizil, Kara, Gok ekleri ile adlandirilir.
    Genel Özellikler [değiştir]

    Tuzluluk oranı %1,8 dolayındadır. M.Ö. 6'ıncı binyıla dek bir tatlı su gölü olan Karadeniz, bu tarihten sonra tuzlu bir denize dönüşmüştür. Amerikalı deniz jeologları William Ryan ve Walter Pitman Buz Çağı'nın ertesinde Akdeniz'in sularının 150 metre daha alçak olan Karadeniz'e boğaziçi setini yıkarak birden bire dolarak Karadeniz Tufanı adı verilen sel baskınına [4] sebep olduğunu bu olayın Nuh Tufanı efsanesininde kaynağı olduğunu iddia etmiştir. Okyanusbilimci Robert Ballard'ın Sinop açıklarında yaptığı çalışmalarda bulunanlar [5] bu tezi doğrulamışsa da çeşitli bilim adamları alternatif görüşler öne sürmüştür. Karadeniz sürekli bir su buharı ve ısı kaynağıdır, suları fazla donmaz. Karadeniz kıyılarının uzunluğu 1600 km civarındadır. Dağlar kıyıya paralel uzandığından fazla girintili çıkıntılı değildir.

    Büyük beş ırmak Karadeniz'e dökülür: Dinyeper, Dinyester, Don Irmağı, Kuban Irmağı, bütün doğu ve orta Avrupa’yı kapsayan Tuna. Tuna tek başına her yıl 203 kilometre küp tatlı suyu Karadeniz’e taşır [6]. Bu miktar Kuzey Denizi’ne akan bütün tatlı sulardan fazladır. Türkiye'den ise belli başlı dört ırmak Karadeniz'de sonlanır: Sakarya, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Çoruh (sonuncusunun büyük bölümü Türkiye'de olmasına karşın Gürcistan'da Batum'dan denize dökülür). Bu denize dökülen Avrupa ve Asya akarsularıyla birlikte Karadeniz havzasının alanı denizin kendisinden 5 kat daha geniştir ve yaklaşık 2.2 milyon km2'dir. Karadeniz ve Çevre tuzluluk oranı oldukça fazladır.

    Karadeniz'in flora ve faunası evsel ve endüstriyel kirlenme nedeniyle her geçen gün fakirleşmektedir.[7] Irmaklardan gelen organik madde miktarı deniz suyundaki bakterilerin normalde ayrışabileceğinden daha fazla olduğundan, bakteriler deniz suyunda normalde bulunan çözünmüş oksijen yerine deniz suyunun bir bileşeni olan sülfür iyonlarından oksijeni temin ederler. Bu işlemin sonucunda ortaya son derece zehirli hidrojen sülfür (H2S) gazı çıkar ve 200 metrenin altında yaşamı engeller. Karadeniz dünyanın en büyük hidrojen sülfür rezervidir. 150-200 metre arasında değişen derinliklerin altında yaşam yoktur. Suda oksijen bulunmaz ve H2S yüklüdür. Hidrojen Sülfür bulunduğu yerdeki tüm eko sistemi öldürür, sahil balıkçılığını yok eder ve eğer yüzeye çıkarsa gemilerin altını yarattığı kimyasal bileşimle siyah renge boyar. Özellikle Tuna Nehri tüm Orta ve Doğu Avrupa ile Balkanlar'ın endüstri ve evsel atık sularının boşaltıldığı bir yüzeysel su olup, doğal yaşam için ölümcül miktarda organik ve inorganik maddeyi Karadeniz'e getirmekte kirlilik oradan Boğazlar yoluyla da Marmara Denizi'ne taşınmaktadır. 1980'lerin ortasında bir geminin balast suyu ile Karadeniz'e gelen ve orijini Doğu Amerika kıyıları olan Mnemiopsis leiydi (Taraklı deniz anası) adlı canlı türünün doğal düşmanı olmadığı için Karadeniz'i istila etmiş, balık larvalarının temel besinleri olan zooplanktonları ve bizzat balık larvalarını yiyerek balık sayısında önemli oranda düşme yaşanmasına sebep olmuştur.

    Samsun-Sarp Sınır Kapısı arasında 542 kilometrelik mesafede inşa edilen ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yatırımlarından birisi olarak gösterilen Karadeniz Sahil Yolu inşası sırasında sahil boyunca yapılan dolguların deniz canlılarına zarar verdiği çok sayıda bilim adamınca iddia edilmiş ve yolun yapımı bitmiş olmasına karşın, inşaası ve sonuçları kamuoyunda hararetli tartışmalara sebep olmuştur.[8]
    Doğal yaşam [değiştir]

    et çeşitliliği açısından zengin olmayan denizde açık sularda, yunus ve domuz balığı kolonilerinin yanı sıra arasında kıyılara dek vuran palamut ve hamsi sürülerine rastlanmaktadır. Bununla birlikte ekolojik sorunlar yüzünden günümüzde uskumru balığı kaybolmuş, palamut ve lüfer miktarı azalmış hamsi ise soyunu korumuştur. Çünkü o sadece Karadeniz'özgüdür. Pisi, dere pisisi, kalkan balıklarının ve çaça azalmış, kofana, torik, çinekop cinsleri tükenmiştir. Dünyanın en lezzetli balığı hamsinin stoğu, boyu ve ağırlığı azalmış, havyarı için avlanan ve nehir ağızlarında yaşayan Mersin balığının, kirlilik ve aşırı avlanma sonucu nesli tükenmiştir.[9]
    Turizm [değiştir]
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster