0
beşiktaş'ın ardından fenerbahçe'ye tekrar döndüm ve burada aradığımı bulamadım zira o dönem teknik direktör olan aykut kocaman beni sadece türkiye kupası maçlarında oynatıyordu ve bu şahsım için pek de hoş bir durum değildi.
hal böyle olunca devre arasında fenerbahçe'den ayrıldım ve sezon sonuna kadar karabükspor ile anlaştım. fakatkarabükspor ble beni doğru dürüst oynatmadı.bu durum sonucu anladım ki türkiye'de kariyerime devam edemeyeceğim,hal böyle olunca da yazın celtic'in yolunu tuttum.
celtic'de lisans problemi sebebiyle koca bir sezon hiçbir maça çıkamadım ve o sezonu ayağım topa değmeden geçirdim. celtic ile olmayınca espanyol aracılığı ile la liga'ya tekrar döndüm ve 26 maçta 14 gol atarak henüz bitmediğimi kanıtladım. fakat ligin yaşım için fazla hızlı bir tempoda oynanması üzerine güney amerika'ya diktim gözümü.
esUzun zamandır evde futbol oynuyorum ve kariyer yapıyorum. işte sonucu;
adanaspor'da genç bir oyuncuyken fenerbahçe tarafından keşfedildim.ve sadece 1 sezonda avrupa'nın yolunu tutarak valencia'ya transfer oldum.
ilk dönemler ofansif ortasaha olarak görev alsam da yaşadığım talihsiz sakatlık ile birlikte valencia'da striker'a evrildim.
2 yıl sonunda sürekli artan grafiğim beni bayern münih'e sürükledi. bayern münih gibi bir takımda tutunmak kolay değildi ve teknik direktörün tercihleri doğrultusunda tamamen bir santrafor oldum bavyera ekibinde.tek işim gol atmaktı ve valencia'da sergilediğim performansın yanında fazla sönük kalıyordum.bu durum beni yer yer endişelendirse de 3 sezonun ardından manchester city'nin yolunu tuttum ve premier league hedefiimi gerçekleştirdim.
manchester city'de genel olarak boş kaleye gol atan vasat bir santrafor olma yolunda ilerliyordum. valencia'daki talihsiz sakatlık beni gitgide daha da kötü bir futbolcu yapıyordu.
2 sezon ingiltere'de kaldıktan sonra yurduma döndüm ve beşiktaş ile anlaşma imzaladım. beşiktaş ile şampiyonlar liginde yarı finale kadar yükselsek de kontrat yenilemek istememeleri üzerine takımdan ayrılmak zorunda kaldım.
beşiktaş'ın ardından fenerbahçe'ye tekrar döndüm ve burada aradığımı bulamadım zira o dönem teknik direktör olan aykut kocaman beni sadece türkiye kupası maçlarında oynatıyordu ve bu şahsım için pek de hoş bir durum değildi.
hal böyle olunca devre arasında fenerbahçe'den ayrıldım ve sezon sonuna kadar karabükspor ile anlaştım. fakatkarabükspor ble beni doğru dürüst oynatmadı.bu durum sonucu anladım ki türkiye'de kariyerime devam edemeyeceğim,hal böyle olunca da yazın celtic'in yolunu tuttum.
celtic'de lisans problemi sebebiyle koca bir sezon hiçbir maça çıkamadım ve o sezonu ayağım topa değmeden geçirdim. celtic ile olmayınca espanyol aracılığı ile la liga'ya tekrar döndüm ve 26 maçta 14 gol atarak henüz bitmediğimi kanıtladım. fakat ligin yaşım için fazla hızlı bir tempoda oynanması üzerine güney amerika'ya diktim gözümü.
espanyol'dan brezilya liginin yolunu tuttum ve figuirense ile anlaşarak rahatça futbol oynayabileceğim bir takım bulduğumu düşündüm. nitekim öyle de oldu ve brezilya'da futbola tekrar dönerek başarılı sayılacak bir sezon geçirdim. sezon sonunda futbolu bırakmayı düşünsem bile yoğun ısrarlar sonucu kulüpte yarım sezon daha kaldım ve ardından kariyerimin son takımlardan biri olan st. johnstone'e transfer oldum, kaptanlık yaptığım bu takımda 12 maçta 4 gol 3 asist yaparak futbolu bırakacağım takım olan dundalk fc'e gittim ve 3-4 maça çıktıktan sonra futbol hayatımı sonlandırdım.
Devamı var.
Tümünü Göster