+3
taks salonuna geçtik.
tut şu kum torbasını da bir kaç hareket göstereyim dedim. ulan erkekliğin sırası mı, kum torbasına bir sağ direk yapıştırdım, torbanın arkasında yere düşüyordu az daha bu. oha ya banickime oha dedi. ben de pardon ya alışkanlık işte diyerek maskülenlik gösterimi, o mağara addıbının dişisi için olan çılgın hareketini tamamlayarak eliz arkasında değilken 2-3 vuruş yaptım.
sonra eliz'e gösterdim nasıl vuracağını falan(dayamadan, istemsizler sayılmaz.). 10 santimetre mesafeden yüzüme bakıyor, nefesi yüzüme vurdukça koşu bandında terlediğimden daha çok terlediğimi hissediyorum.
basketbol kısmında da ayağımla 5-6 tane basket atınca yeter hadi gidelim dedim. spor salonunda duş alırken yedek don zütürmediğimi farkettim. o sırada fışkiyeyle şortumu ıslatmış bulundum. ıslak donumun üzerine kot pantolonumu giyip hayatıma devam ettim. hava sıcaktı zaten. kurudu yarım saate.
onların evinde sohbet ederken bana eş seçerken bilinçaltımızda çocuklarımızın benzemesini istediğimiz kişiyi seçiyormuşuz gibi garip cümlelerden bahsetti. ben de benim çocuklarım çok tatlı olurlar ya falan diyerek ortamı şenlendirdim. bahçelerindeki salıncakta sohbet ettik. en son otobüsün camından eliz'e doğru el salladım.