+11
Günümün o andan sonraki kısmı tamamen taktan beter geçti. Kardeşim hazırlanıp okula giderken annem suratıma bile bakmıyordu. Annemle kardeşim evden çıkınca ben de daha fazla evin o kasvetli havasına danayamayak kendimi dışarı attım. Mahalleden bi kaç yüz görür kafamı dağıtırım diye düşündüm. Sokaklarda avare avare saatlerce dolaştım. Olan biten her şeyi tekrar tekrar kafamda canlandırarak en doğru yolun ne olduğuna karar vermeye çalıştım. Ben böyle kendimce anneme iyilik etmeye çalışsam da aslında bir yuvanın yıkılışına şahitlik edecektim. Kardeşim daha 12 yaşındaydı ve ben işsiz güçsüzdüm. Annem de ev hanımı olduğundan ayakta duramazdı. Babamla ayrılırlarsa ev tamamen dağılacak kardeşimin pgibolojisi alt üst olacaktı. Ben kendimi kurtarırdım. Fakat annem ve kardeşime olacakları düşününce bazı tereddütler yaşıyordum. Saatler ve sokaklar bitince okula doğru yürümeye başlamıştım. Midem de saatlerdir dolaşmanın verdiği yorguntan bitkin düşmüş yemek diye yalvararak gurulduyordu. Okula biraz erken gittiğimden kantinde biraz atıştırmaya karar verdim. Kantinde de sınıfta yakın bulduğum arkadaşlarımdan Yekta tek başına oturuyordu. Pitost la zero kola alıp yanına doğru yöneldim. Belki biraz konuşmak bana iyi gelebilirdi.
Not: Yeliz senin için en doğru kararı vereceğim.