0
o takaatim olmamasına rağmen;
demek canın çok yanıyor,bu acıyı sen seçtin... tıpkı budalanın birinin yaptığı gibi... siz insanlar neden sadakatten bu kadar yoksunuzsunuz, neden tüm anlaşmaların limitlerini bu kadar hoyratça sınamak derdindesiniz... devam etti
''mustafa sana bir söz etmişti hatırlıyor musun ? seni kurban seçmişti... kurbanlık koyun yerine koymuştu değil mi ? benle akdi karşılığında seni bana teslim etmişti, aramızdakilerin sır olacağına dair kavilleşmişti... oysa sadece seni bana teslim ederek, ancak diğer kurallara uymayarak kurtulacağını sanarak çok büyük bir yanılgıya düştü... burda kuralları ben koyarım,kim kurban kim değil ben karar veririm... bunu sende gördün... sana kurban diyen adamın bir kurbanlık gibi boğazı kesilerek geberdiğini duydun... peki tüm bunlara rağmen, hala aklınca yarattığın basit prosedürlerin arkasına sığınarak mı sakınacaksın... hala anlayamıyorsun ? diyordu ya mustafa , sanki kendi anlamış gibi... sende mi kalın kafalılık edeceksin... bana itaat edeceksin... sana verdiğim şansı değerlendiremedin, seni insanlar arasında üne, şöhrete boğabilirdim... kendimi o namaz kıldığın gece sana aciz gösterdim ve seni denedim... sadakatini tartım, pişmanlık duymanı bekledim... oysa sen beni aciz düşürdüğünü sanarak aklınca türlü senaryolar uydurdun'