1. 107526.
    0
    Elif Zeynep’in silahını bana doğru fırlattı ve dediğimi yaptı. Arabayı çalıştırdıktan sonra Oğuz’un peşindeki ölülerin üzerine sürdü. Birkaç tanesini çiğnedikten sonra hızlıca dönüp çarşının çıkışına yol aldı.

    Doğruca Erdal’ın yanına koştum. Onu yanıma aldıktan sonra Oğuz’a yöneldim. Adamcağız var gücüyle park halindeki bir arabanın cdıbını yumrukluyordu. Çok geçmeden camı kırdı. Arabanın içine atlayıp kapıları kapadı. Kesilen kolundan kanlar fışkırıyordu.

    Oğuz kendine zaman kazandırırken yanımıza kadar sokulan ölülerden birinin alnına nişan aldım. Fakat silahın mermi kalibresi çok düşük olduğu için anca iki mermide ölüyü durdurabildim.

    Hızlı adımlarla ölülerin arasından geçerek Oğuz’a yaklaştık. Bizi gördüğünde kendini dışarı attı. Arabanın kapısının önünde dikilen yaşlı bir adam ise darbeyle birlikte yere yığıldı.

    Kolu fena kesilmişti. Yinede “Hadi ama küçük bir sıyrık beni öldürmez.” dedi Oğuz cesurca. Daha önceden de olduğu gibi tekrar koşmaya başladık. Meşhur eczanenin önünden geçiyorduk. içeriye baktığımda daha önce yerde uzanan önlüklü iki cesedin ayaklandığını gördüm. Öldüklerinde yüzlerini saran çaresizlik hala yerinde duruyordu.

    ...
    ···
   tümünü göster