1. 107501.
    0
    Hava fazla soğuk değildi. Ancak çadırların yanındaki büyük duvarın gölgesinden çıktığım gibi yediğim rüzgar üşümeme sebep oldu. Çadırın hemen dışındaki tabureyi alıp yaşlı kadının yanına yöneldim. Emine beni fark etti ve soğuk bir gülümsemeyle “Günaydın.” dedi.  “Günaydın.” diye cevaplarken bir yandan sigaramı almak için elimi cebime attım. Yaşlı kadın tekrar bana döndü ve ilginç bir sohbete başladık:

    “Bilirsin. Biz büyüklerin genetik özelliğidir sigarayı kötülemek. Fakat dışarıda ölmek için bu kadar çok sebep varken sana diyebileceğim tek şey ‘afiyet olsun’ olur. Anlat bakalım Kenan. Sırtındaki sorumluluklarına rağmen hayatın nasıl gidiyor?” dedi merakla.

    “Aslında fena sayılmaz. Her şeyi kolaylaştıran bir karım var bildiğin gibi. Eski dostlarımın çoğundan haber alamıyorum. Bir kısmını ise kaybettim. Herkesin kayıpları var.”

    Ben anlatırken yüzüme bakmıyordu. Ama beni dinlediğine emindim.

    “Bütün bu olaylardan öncesini hatırlıyor musun? Havalar güzel olduğunda kızlarımla piknik yapmaya giderdik. Fakat bütün piknik alanları karınca sürüsüne benzer insan gruplarıyla hızlıca dolardı. Kimileri mangal yakar, kimileri ise içip pisletip giderlerdi.” dedi uzaklara dalarak.

    ...
    ···
   tümünü göster