1. 107476.
    +2
    “Kenan ağabey grubum sizinle görüşmek istiyor. Başka insanlar görmek herkesin moralini yerine getirecektir. Onlarla yaşamak zorunda değilsiniz, eşyalarınızı paylaşmak zorunda değilsiniz hatta görüşmek zorunda bile değilsiniz. Fakat sizin kötülüğünüzü istemeyecek kadar iyi insanlar.”

    Zeynep lafa atladı ve “Olur. Neden olmasın ki?” dedi. Düşünmeden kurduğu bu cümle birkaç saniye sonra kafasında soru işaretlerine sebep olmuş gibiydi. Kararsız bir ifadeyle bana döndü.

    “Erdal sana güveniyoruz ve değer veriyoruz. Biraz sosyalleşmekten zarar gelmez.” dedim.

    “Tamam ağabey. isterseniz şimdi bile gidebiliriz. Hem Emine teyze özellikle seninle tanışmak istiyor.” dedi gülümseyerek. Daha Erdal cümlesini bitiremeden Zeynep lafa atladı : “Kenan gidelim ben bu kadını çok merak ediyorum!”

    Bu zırvalara inanmazdım, aslında hala tam inanmıyorum. Fakat bu kadını ben de tanımak istiyorum. Ayrıca bu Zeynep içinde iyi olacaktır. “Olur, hazırlanalım ve çıkalım.” dedim. Sırtıma yüklendiğim çantaya az miktarda erzak, el feneri ve telsizleri attım. Havanın dönmesi ihtimaline karşın sıcak tutacak şeyleri ise son dakikada Zeynep sıkıştırdı.

    Bütün girişleri ve panjurları kapatıp evden çıktık. Evimizin kapısı kırlara açılıyor gibi bir halimiz vardı. Utanmasak şarkılar söyleyecektik. “Alışıyoruz.” diye geçirdim içimden. Evet, alışıyoruz. Yalnızlığa, hatta çaresizliğe bile alışıyoruz. Fakat endişeler ile birlikte kontrol ve refleksler de gidiyor gibiydi. Herkesin silahları belinde, büyük ihtimal emniyetleri açık.

    Neredeyse hiç sorun yaşamadan yarım saate yakın yürüdük. Yol üzerinde bir ölüye rastladık fakat peşimize takılamayacak kadar meşguldü. Onu daha sonra anlatırım.

    ...
    ···
   tümünü göster